Londra’daki 7 terör kurbanı çiçeklerle anıldı. "Sevgi kazanacak!" sloganıyla hayatta kalanlara nefretin şansı olmadığı mesajı verildi. Sevginin nasıl kazanacağına dair plansızlık “gerçekten de mümkün mü?” sorusunu akla getirdi. Son geceden kalan resimler, paniğe kapılan insanların canlarını kurtarmak için koşmaları İŞİD’in başarı hanesine yazıldı.

Bir gencin, "Zannediyorum ki her yer tehlikeli", sözü “bizi korkutamayacaklar. Biz etkinliklere katılarak korkmadığımızı göstermeliyiz” kararlılığından çark etmenin bir işareti gibi görülüyor. İngiltere'de üç ay içinde 3 saldırı gerçekleştirildi. Önce 5 kişi öldürüldü. 2 ay sonra Manchester'daki konserde intihar saldırganının kendisini havaya uçurmasıyla 22 kişi öldü. Geçtiğimiz gün Borough Market'ta düzenlenen saldırıda 7 kişi öldü 48 kişi yaralandı. Almanya'da büyük bir Roc konseri terör tehlikesi nedeniyle iptal edildi. Yanlış alarmdı ama belirsizlik giderek büyüyor. Geçtiğimiz gece Turin'de olduğu gibi. Futbol maçını izlemek için bir araya gelmiş kalabalığın içinde patlatılan havai fişek 1500 kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı.

"İnsanlar hiçbir şey düşünmeden koşuyorlardı. Herhangi bir yere doğru koşuyorlardı. Nereye olduğu önemli değil. Hayatımda hiç bir zaman görmediğim bir durumu yaşadım burada. İnsanlar kafalarını aşağı eğmiş bir şekilde koşuyorlardı” sözleriyle anlatıyor bir genç Turin’deki panik ortamında yaşadıklarını.

Büyük toplantılar terör örgütlerinin hedefinde. Terör saldırılarını önleyeceği gerekçesiyle yükseltilen terör alarmı seviyesi, artırılan güvenlik önlemleri söz konusu saldırıları önleyemediği gibi, Avrupalıların daha fazla belirsizlik içine girmesini de engelleyemedi.

Terör tehlikesi bize neler yaptı? Her bomba ihbarı ciddiye alınıyor, insanlar paniğe kapılıyor. Bu durum sürekli hale mi gelecek, sonuç olarak insanlarımız ne yapacak?

“Toplumuz değiştirildi. Terör orada ve orada kalacak. Ancak Fransa, İngiltere ve Almanya'da gerçekleştirilen saldırılar bunun böyle olmadığını ortaya koydu. Yani terörün orada olmadığı ve orada kalmayacağı kabul görmeye başladı.

Açık toplumumuzun seyahat özgürlüğü, fikir özgürlüğü, kabulleniş gibi değerleri IŞİD'in bu saldırılarıyla sınırlanacak. Güvenlik önlemleri artırılacak.”

İŞİD psikolojik savaşı kazandı mı?

Psikolojik savaşı henüz kazanmadılar. Ancak batıda değişiklik yaratılması başarıldı. Bu zaferin bir parçasıdır. Durumumuzu değiştirmeye zorlandık. Toplumumuzun açıklığı değiştirildi. Hedef buydu. Osama Bin Ladin’in 2001 yılından itibaren sürekli tekrarladığı strateji buydu: Bizi savunma pozisyonuna zorlamak, güvenlik önlemlerini yükselttirmek. Şimdi biz Avrupa olarak bu durumdayız. Tüm dünya halkları da bu durumdan etkilendi.”

İŞİD’in bir planı ve nasıl yaşanacağına dair bir hedefi var. Bu hedef için doğruluğu yanlışlığı bir yana kullanacağı araçları ve örgütlenmeleri belirlemiş. Fakat, “sevgi dünyaya hakim olacak” diyenlerin bir gelecek planı, bu gelecek için mücadele araçları ve örgütlenme planı yok.