Demir Perde’nin ortadan kalkışından sonra yeniden kendisine koşan ‘öteki vatandaşlarını’ kabulde sergilediği çekingenlikle, gerçekte ne kaypak bir ahlakın egemenliği altında yaşadığını kanıtlayıvermiştir.
Gerek bu yanıyla, gerekse artık yalnızca ‘ülkeye yabancı işçi sok-
mamak, savaşın dehşetinden kaçıp ayağını basacağı sağlam bir toprak arayan sığınmacıları geldikleri ölüm alanına geri göndermek’ hedefini çoktan aşmış politikalarıyla günümüz Avrupası, bütün uygarlık ve kültür temellerine karşı ihanet içerisinde olan, teknolojide hızla ilerlerken insanlığından da hızla yitiren bir tür yeni ırkçılığın egemenliğindeki bir topluluk olup çıkmıştır.

“İnsanları ayıran noktaları değil, bunların üzerinde kalan birleştirici öğeleri vurgulayanlara ve daha yüksek bir hümanizmin egemen ola- cağı bir çağın geleceğine ilişkin düşünceyi insanların yüreklerinde inançla yenileyenlere insanlığın her zaman ihtiyacı olacaktır..." diyen Zweig’ın kehaneti gerçekleşmiştir.

Dolayısıyla, Bugünkü Avrupa’nın, insani değerler açısından, hâlâ söz sahibi olmak istiyorsa eğer, bir an önce yapması gereken, yeniden Zweig gibilerinin söylediklerine kulaklarını açmasıdır.” (Ahmet Cemal/RK)

Brexit