Tozlar ve haplar sayesinde daha az yorgunluk, daha iyi karaciğer değerleri… Sosyal medyada bu tür sağlık vaatleriyle besin takviyesi reklamlarına sıkça rastlanıyor. Ancak Avrupa Birliği, bu tarz sağlık beyanlarını ya sınırlandırıyor ya da tamamen yasaklıyor. Tüketici hakları örgütü Foodwatch’ın hazırladığı bir rapor, influencer’ların bu kurallara çoğunlukla uymadığını ortaya koydu.
Yasaklı sağlık beyanları ve bilimsel dayanak yokluğu
Raporda, influencer’ların neredeyse tüm sağlık beyanlarının AB mevzuatına aykırı olduğu vurgulandı. Örneğin bazı paylaşımlarda “karaciğer değerlerini iyileştirir” gibi tıbbi etkiler vaat edildiği, bunun da AB’nin sağlık beyanlarına dair düzenlemelerine açıkça aykırı olduğu belirtildi.
Ayrıca kolajen içeren ürünler gibi bilimsel olarak kanıtlanmamış etkiler taşıyan takviyelere dair iddiaların da yaygın şekilde kullanıldığı görüldü.
Reklam olduğu gizleniyor
Foodwatch, influencer paylaşımlarının çoğunda reklam olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmamasını da eleştirdi. “Elbette herkes ürünler hakkındaki kişisel görüşünü ifade edebilir,” diyen örgüt, bu influencer’ların çoğunun firmalarla iş birliği içinde olduğunu ve bu nedenle ilgili paylaşımların reklam olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Sosyal medya sağlık reklamlarının Vahşi Batı’sı”
Bazı markaların özellikle dikkat çektiği belirtilen raporda, bu firmaların çok sayıda influencer ile çalışarak yasa dışı sağlık vaatlerini yaygınlaştırdığı kaydedildi. Foodwatch Genel Müdürü Chris Methmann, sosyal medya ortamını şöyle tanımladı:
“Sosyal medyada olup bitenler sağlık reklamcılığının Vahşi Batı’sı gibi. Ne denetim var, ne kural, ne de sağlık risklerine saygı. Büyüyen çevrimiçi pazar artık etkili biçimde denetlenmeli.”
AB mevzuatına göre sağlıkla ilgili tüm reklam iddialarının bilimsel çalışmalarla kanıtlanması gerekiyor. Hastalıkların tedavisi, önlenmesi ya da hafifletilmesine dair tüm beyanlar ise Gıda Bilgi Yönetmeliği’nin (LMIV) 7. maddesi uyarınca tamamen yasak.