Başbakan Merkel ile eyalet başbakanları arasında dün (9 Şubat) düzenlenen toplantıda, iltica başvuruları reddedilenlerin daha hızlı ve sistemli bir şekilde sınır dışı edilmeleri konusunda uzlaşma sağlandı.

Büyük koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan ve eyalet başbakanlarına sunulan 16 maddelik planda, ilticası kabul edilmeyen sığınmacıların en kısa zamanda sınırdışı edilmesi için atılması gereken adımlar yer alıyor.

16 maddelik plana göre İçişleri Bakanlığı bünyesinde “Ortak Geri Gönderme Merkezi ve Toplu Sınırdışı merkezleri ” kurulacak.

Bu merkezlerde özellikle sınırdışı edilemeyen kişilerin durumu ele alınacak. Yeterli belgesi ve nereden geldiği belli olmayanlar bu merkezde tutulacak ve gerekli belgeler temin edildikten sonra sınırdışı edilecek.

GERİ DÖNÜŞ TEŞVİK EDİLECEK
Bu önlemlerle birlikte sığınmacıların gönüllü geri dönmelerini sağlamak ve teşvik için 90 milyon Euro ayrıldı.

Thüringen’den eleştiri geldi: »Bu tür vitrin politikası yapmam“ diyen Sol Partili Başbakan Bodo Ramelow, Berliner Zeitung’a yaptığı açıklamada, »Büyük Koalisyonun seçim manevrasına katılmaya hazır değiliz“ dedi. Sol Parti Meclis Grubu da politikayı ırkçılara seçim yardımı planı olarak gördüğünü açıkladı. Sol Partili politikacı Jan Korte ise  bunun sağın dışından değirmene su taşımak olduğunu söyledi.
 
Mülteci organizasyonu Pro Asyl, bunun »Hoş geldin kültürünün sonu“ olduğunu açıkladı.

Merkel’in de içinde bulunduğu Avrupa hükümet başkanları mülteci düşmanı politikalarını Trump’ın yaptığı gibi büyük laflarla ilan etmiyorlar. Ama bu gerçeği değiştirmiyor; Avrupa’yı yüksek duvarlı bir kaleye çeviriyorlar. Avrupa kalesine erişmenin tüm imkanları kaldırılıyor.

Avrupa sadece sınırlarını kapatmıyor, kalbini de kapatıyor. Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu, Avrupa’nın kalbi gibiydi şimdiye kadar. Bu kalp, Malta’da taştan bir kalbe dönüştürüldü.

Malta’da alınan kararlar Trump’ın yaptığı gibi yüksek sesle açıklanmadı ama aynı hedefe sahip, aynı şekilde işliyor. Bu kararların Trump’ın kararlarından pek farkı yok. Avrupa Trumplaşıyor. Çok acı ve çok üzücü.