İlk hedefiniz Wladiwostok, Alman ordusu, marş marş!

|   Almanya

Murat Çakır - 1914 yılında SPD'li Karl Liebknecht kendi partisinin oluşturduğu hükümetin savaş kredilerine evet demesine ve  Birinci Dünya Paylaşım Savaşının başlamasına karşı tek başına parlamentoda sesini yükseltmişti.

Liebknecht "asıl düşman kendi ülkemizde" diyerek, Almanya'da emekçi halkın çocuklarının kitlesel biçimde ölüme gönderilmesinin sadece silah tekellerine yaradığını ve sermaye sahiplerinin daha fazla kâr yapmak için cesetler üzerinde yürüdüklerini söylüyordu. 109 yıl sonra bugün savaşa evet diyenlerin isimleri anılmazken, Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg gibi onurlu insanlar özellikle gençlerin yaşamlarına örnek olmaya devam ediyor.

Ancak bugün ne Liebknecht ne de Luxemburg gibi siyasetçiler ortalıkta görünmüyor. Ve SPD tarihsel ihanetini sürdürmeye devam ediyor. Barış hareketinin bağrından doğan, ama savaş çığırtkanı bir parti haline gelmiş olan Yeşillerle birlikte dünyanın yeni bir yangın yerine dönüşmesi için çaba gösteriyor. Ukrayna'ya Leopar 2 tanklarının verilmesini karar altına alan Scholz hükümeti şüphesiz baruta ateşle yaklaşıyor.

Olası bir nükleer savaş tehlikesini artıran bu adıma karşı Rusya'nın şüphesiz haksız saldırısı nedeniyle Sol Parti'den de cılız sesler çıkıyor. Ve bu durumda barışı savunan tek partinin ırkçı-faşist AfD partisi olduğunu görüyoruz. Absürt ve bir o kadar anlaşılmaz olan bir durumla karşı karşıyayız. Irkçı-faşist AfD partisinin güya barışı savunuyor olması bir demagojiden ibaret. Ama Türkçede dendiği gibi "koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi" deniyor.


Savaşı durdurmak, sorunların ve ihtilafların barışçıl bir şekilde diyalogla çözülmesini savunmak yerine yaygın medyada da kahramanlık nutukları atılmaya başlandı. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz durum 1914 Ağustos'undan veya 1939 Eylül'ünden farklı değil. O günlerde de yaygın medya ve egemenler vatanseverlik naraları, vatanı korumak için savaş sloganları atıyorlardı. Sonunda ne olduğunu tarihte gördük. Bugün gene benzer bir durumdayız ve bizden sonraki kuşaklar, eğer yaşanabilecek bir dünya bulabilirlerse, bugünü değerlendirdiklerinde tarihten neden öğrenemediğimizi ve insanlığı yeni bir yıkımın eşiğine nasıl göz göre göre getirdiğimizi tartışacaklardır herhalde.

Albert Einstein, bir zamanlar “üçüncü dünya savaşının hangi silahlarla yapılacağını bilmiyorum, ama dördüncü dünya savaşının taş ve sopalarla yapılacağından eminim” demişti. Nükleer savaş sonrası dünyada başka tür silahlar kullanılamayacaktır. Ne hazin bir durum, öyle değil mi?

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için