Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Paneli'nin (BMHİP) 8 Ekim'de açıkladığı rapora göre küresel ısınma, gelecek 20 yıl içinde, sanayi öncesi dönemin ortalama sıcaklık derecesine göre 1.5°C derecelik bir artışta durdurulamadığı taktirde iklim krizi artık geri döndürülemez bir sürece girecek.
Küresel ısınmadaki artışının 1.5°C dereceyle sınırlanabilmesi için, küresel çapta daha önce görülmemiş düzeyde yeni önlemler almak, daha önce görülmemiş çapta ekonomik kaynakları harekete geçirmek gerekiyor.
Küresel ısınmayı engellemeye yönelik önlemleri alabilmek için gerekli kaynaklar bulunamazsa, biz tüketiciler tüketim tarzımızı doğayı koruyacak şekilde değiştirmezsek dünya ve üzerindeki canlıları nasıl bir gelecek bekleyecek?
Küresel ısınma 1,5 santigrad derecede olursa böcek türlerinin % 6'sı, bitkilerin % 8'i, omurgalı canlıların % 4'ü yaşam alanlarının yarısından fazlasını kaybedecek. Eğer sıcaklık artışı 2°C dereceye ulaşırsa, yaşam alanlarının yarısını kaybedecek olanların sayısı, böcekler için yüzde yüz, bitkiler için yüzde 200 omurgalılar için yüzde yüz artıyor.
Küresel ısınmada 2° C derecelik bir artış, gezegenin 12'de biri ile 5'de biri arası bir büyüklükte yeşil alanın çölleşmesi, mercanların % 99'unun yok olması, fazladan 450 milyon insanın düzenli olarak aşırı sıcakların etkisi altında kalması, yüz milyonlarcasının iklim değişikliğine bağlı olarak yoksulluk sınırın altına düşmesi anlamına geliyor.
Küresel ısınmanın kontrol altına alınamaması durumunda, çölleşmeye, deniz seviyesindeki yükselmenin tarım alanlarını ve su kaynaklarını kirletmesine bağlı olarak gıda ve su kıtlığı krizlerinin derinleşmesi olasılığı atıyor. Bu olasılık, kaynakların paylaşılması savaşlarının artması, açlıktan ve savaşlardan kaçan göçmen nüfus dalgaları komşu ülkelerin, bu arada Avrupa ve ABD gibi merkez ülkelerin siyasi dengelerini, aşırı akımları güçlendirerek olumsuz yönde, etkileme riskini de arttırıyor.
Sorumlu kim?
Suçu başkalarına yükleme - kapitalizm- kolaylığı içinde yaşayan sen, ben ve biz. (bbc-Türkçe/RK)