Son günlerde bitirilen bir araştırmaya göre aşırı hava değişimlerinin ve felaketlerin temel nedeni iklim krizi. Özellikle Almanya'da son yıllarda ortaya çıkan aşırı kuraklık ve ardından aşırı yağışlar sel felaketlerinin çoğalmasına neden oluyor. 2018, 2019 ve 2020 yıllarında ülkenin geniş kesimlerini etkisi altına alan ve ormanlarda geniş alanların kurumasına neden olan bu gelişme kaygıyla izleniyor. Bu çerçevede bilim insanları gelişmelerin nedenleri üzerine araştırmalarına hız verdi.
Salı günü basına tanıtılan bir araştırma giderek ısınmakta olan dünyamızda aşırı yağışların artmasının doğal bir gelişme olduğu belirtildi. Sel felaketine maruz kalan bölgelerde aşırı yağışların dokuz kat daha fazla olduğu tespit edildi. Araştırmacılar iklim değişimlerinin aslında iki bin yılda bir ortaya çıktıklarını, ancak dünyanın sadece bir derece daha fazla ısınması durumunda bu zaman süresinin 400 yıla düştüğünü belirledi.
Almanya'nın yanı sıra Fransa, Belçika, Hollanda, Luxemburg ve İsviçre'deki gelişmeleri inceleyen bilim insanları, dünyanın ısınmasının artmasıyla sel felaketlerinin çoğalmasının doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor.
Uluslararası Dünya-Hava İlişkisi (WWA) örgütü ile Alman Meteoroloji Dairesi'nin birlikte hazırladığı araştırmaya göre, Almanya'da meydana gelen bu sel felaketi, iklim değişiminin muhtemel sonuçlarından biri ve bu tür aşırı hava olayları önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanabilir.
Isınan havanın atmosferde daha fazla su depoladığını ve bunun da aşırı yağışlara yol açtığını kaydeden uzmanlar, iklim değişikliğinin aşırı sıcaklıklarla da bağlantılı olduğuna işaret etti. Aşırı sıcaklıklara örnek olarak da Sibirya'daki sıcak hava dalgasını, Avustralya ve ABD'de yaşanan orman yangınlarını örnek gösterdi.
Bunun haricinde nehirlerin doğal yataklarının düzeltilmesi ve doğal kaynakların sömürülmesi de bu gelişmeye eklenince felaketler zincirinin önü açılmış oluyor.
Aşırı yağışlar, aşırı kuraklık, dünyanın giderek ısınması ve ortaya çıkan iklim felaketleri neticede Allah vergisi değil, günümüzün iktisat ve yaşam tarzının sonuçları. Bunların değiştirilmesi, daha doğal, daha insancıl bir iktisat ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı felaketleri engelleyebilecek tek faktör olmaya devam ediyor.