BM’in iklim değişikliğinin türlerin yok olmasına sebep olduğunu, bunun sebebinin de insanlar olduğunu gözümüze sokan raporu, sadece iki gün gündemde kalabildi.
Birleşmiş Milletler, 1 milyon canlı türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
İnsanlar inanılmaz bir hızla kendi yaşam kaynaklarını mahvediyor.
Okyanusların üçte ikisi kirlenmiş, aşırı avlanma sonucu hiçbir yaşam belirtisinin olmadığı ölü bölgeler olmuş durumda.
Yerkürenin her zaman insanların eylemleri nedeniyle zarar gördüğü belirtilen raporda son 50 yıldaki gelişmelerin büyük izler bıraktığı kaydediliyor.
1980 ile 2000 yılları arasında Güney Amerika'da ve Güney Doğu Asya'da 100 milyon hektar orman yok oldu.
Sulak alanların ise 1700'li yıllardan bu yana sadece yüzde 13'ü 2000 yılına kadar dayanabildi.
1992 yılından bu yana şehirler büyük bir hızda genişledi ve kentlerin kapladığı alan iki katına çıktı.
İnsanların faaliyeti, hayvanları ve bitkileri daha önce hiç olmadığı kadar fazla oranda öldürüyor. Hayvan ve bitkilerin ortalama yüzde 25'i tehdit altında.
Bu da bir milyona yakın türün on yıllar içinde yok olabileceği anlamına geliyor. Bu oran son 10 milyon yılda yaşanan yıkımın yüzlerce ya da binlerce katı.
Raporda ayrıca toprakların da hiç görülmediği ölçüde çoraklaştığına da dikkat çekiliyor. Dünyadaki toprakların verimliliği yüzde 23 oranında azaldı. Bir türlü tatmin olmayan iştahımız dağlarca çöp üretiyor. 1980 yılından beri plastik kirliliği on kat arttı.
Her yıl yeryüzündeki sulara 300-400 milyon ton hacminde ağır metal, çözücü maddeler, zehirli tortular ve diğer atıkları atıyoruz.
Uzmanlar tüm bunları doğrudan etkileyen birkaç unsur olduğunu söylüyor.
Toprak kullanımındaki değişim, ormanlık alanların büyük çiftliklere dönüştürülmesi ve ekim için ormanların kesilmesi. Aynı durum denizler için de geçerli.
Daha önce hiç olmadığı kadar balık tüketiliyor. 2015 yılında balık stoklarının yüzde 33'ü sürdürülebilir olmayan düzeyde tüketildi.
Fransız politika araştırmaları enstitüsünden Yann Laurans, "Biyolojik çeşitliliğin çöküşünde toprak kullanımının etkisi var. Tarımın yüzde 70'i et üretimine bağlı. Diyetlerimizde endüstriyel et ve süt ürünlerinin oranını düşünmenin zamanı geldi" dedi.
Biyoçeşitliliğe zarar veren mali teşvikler konusunda da zihniyetin değişmesi gerekiyor. Uluslararası Çevre ve Kalkınma Direktörü Andrew Norton, "Hükümetler özellikle fosil yakıtlara, endüstriyel balıkçılık ve tarım için zarar verici fonlara son vermeli" dedi.
İklim değişikliği dünya çapında yıkıma neden olan önemli faktörlerden biri.1980'den bu yana sera gazı salınımları iki katına çıktı, ısı da 0,7 derece arttı. Rapora göre eğer ısı 2 derece artarsa türlerin yüzde 5'i yok olabilecek.
Bireyler ne yapabilir?
Tüketin alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Hükümetler doğayı zehirleyen şirketlerin menfaatine olan yasalar çıkarsa da, bu şirketlerin ürettiği malları satın alan bizleriz. Bu malları satın almazsak, bu mallar da üretilmez.