Bu modellerle farklı varsayımlardan hareket edilerek, karbon salınımının dünya çapında iklimi nasıl etkileyeceği araştırılıyor.
Örneğin karbon salınımının şimdiye kadar olduğu gibi, engellenmeden devam etmesi durumunda Hessen'de havanın 2100 yılına kadar 5,2 derece ısınabileceği varsayılıyor. Eğer iklim koruması tedbirleri uygulanırsa, ısınmanın 1,7 dereceye kadar düşürülebileceği öngörülüyor. İklim değişiminin yol açtığı aşırı hava durumlarının da bir taraftan aşırı yağmurlara ve böylelikle sel tehlikesinin artmasına, diğer taraftan da uzun süreli kuraklıklara yol açabileceği biliniyor. Bu bilgiler temelinde araştırma yapan bilim insanları, iklim değişimini etkileyecek faktörleri şöyle sıralıyorlar: Aşırı sıcaklık, dondurucu soğuklar, aşırı yağışlar, kuraklık.
Aşırı sıcaklık
Aşırı sıcaklık insanın kalbini ve kan dolaşımını olumsuz etkileyen bir faktör. Özellikle çocuklar ve yaşlılar ile kilolu insanlar bundan etkileniyor. Özellikle kent merkezlerinde yazın aşırı sıcaklık dalgaları ortaya çıkıyor. Geceleri ise kent merkezlerinde sıcaklık diğer taşra bölgelerinden farklı olarak pek azalmıyor. Örneğin 2003 yılındaki aşırı sıcak geçen yaz aylarında Avrupa çapında 70.000 insan yaşamını yitirmişti. Eğer iklim konusunda şimdiye kadar olduğu gibi davranılır ve tedbir alınmazsa 2003 yılının yaz ayları 2100'den itibaren Hessen'deki olağan yaz aylarına dönüşebilir.
Dondurucu soğuklar
Buna karşın dünyanın ısınmasıyla dondurucu soğuk günlerin sayısı da artıyor. Gerçi insanlar açısından doğrudan olumsuz etki beklenmiyor, ancak bir tarafta enerji fiyatlarındaki aşırı artışın yoksul insanları olumsuz etkilemesi ve diğer tarafta dondurucu soğukların bitkiler üzerindeki olumsuz etkileri düşünülürse, bu durumun uzun vadede tahmin edilemeyecek sonuçları da olabilir. Gene de yapılan hesaplamalarda 2100 yılında dondurucu soğuk günlerin sayısının azalacağından hareket ediliyor.
Aşırı yağışlar
2021 Temmuz'unda olduğu gibi havanın giderek ısınması sonucunda aşırı yağışlar ve sel felaketleri daha çoğalacak. Çünkü iklim ısınması sonucunda atmosfer giderek daha fazla nem toplayarak aşırı yağışlara yol açıyor. Ancak bilim insanları gelecekte aşırı yağış günlerinin ne kadar olabileceğini henüz hesaplayamıyor. Bununla birlikte belirli bölgelerde gerek toprak yapısı, gerek nehir yataklarının doğallığı bozularak düzenlenmiş olması, gerekse de tedbir alınmaması nedeniyle aşırı yağış ve sel tehlikesinin artması bekleniyor.
Kuraklık
Son üç yılda meydana gelen kuraklık ormanlarda ve tarım alanlarında ciddi sorunlara yol açtı. Farklı iklim modelleri Hessen'de yağmur dağılımının da farklılaşmakta olduğuna işaret ediyor. Gidişatın yağmurlu kış ayları ve kurak yazlara doğru olduğu görülüyor. Eğer iklim korumasına yönelik tedbirler alınırsa, ortalama yağışın en fazla yüzde 3 civarında azabileceği varsayılıyor. Ancak şimdiye kadar olduğu gibi tedbir alınmadan devam edilirse yüzde 14 ile yüzde 55 arasında yağış azalmasının söz konusu olabileceği belirtiliyor.
Yapılan tüm bu hesaplamalar biraz da fal bakmaya benziyor. Çünkü öngörülemez birçok faktör dikkate alınmak zorunda. Ama her halükarda insanlık bugüne kadar olduğu gibi doğayı sömürür, tüm yaşam alanlarını sermaye birikiminin boyunduruğu altına sokar ve iklim koruması için tedbirler almazsa, gelecek çok karanlık görülüyor. Dünya açısından unutulmaması gereken bir gerçek var: insanların dünyaya ihtiyacı var, ama dünyanın var olmaya devam etmesi için insanlığa ihtiyacı yok.
Kaynak: Ajanslar, HR-Info