Alman hükümeti, İsrail’e silah sevkiyatını durdurduğunu açıklamasına rağmen, 8 Ağustos’tan bu yana 2,4 milyon Euro’dan fazla askeri teçhizat gönderdi. Bu durum, hükümetin kamuoyunu yanıltmakla suçlanmasına yol açtı.
Almanya, İsrail’in Gazze’de işlediği suçlara destek verdiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda ve ulusal mahkemelerde çeşitli davalarla karşı karşıya. Silah sevkiyatına karşı açılan çok sayıda acil dava reddedilse de, avukatlar temyiz sürecini sürdürüyor.
Eylül ayında, Başbakan Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock dahil olmak üzere birçok siyasetçi ve silah sanayii yöneticisi hakkında, İsrail’e sağlanan destek nedeniyle “soykırıma ortaklık” suçlamasıyla Federal Başsavcılığa dava açıldı.
Alman hükümeti, yalnızca Gazze’deki saldırılara değil, Batı Şeria’daki işgale de destek vermekle eleştiriliyor. Bu nedenle bazı Alman şirketleri ve üniversiteler de ileride davalara konu olabilir.
Öte yandan, Almanya içindeki Filistin yanlısı gösterilere yönelik polis şiddeti ve kısıtlamalar da uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Uluslararası Af Örgütü, Almanya’yı protestoları bastıran ülkeler arasında gösterirken, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri de ifade ve toplanma özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı uyarıda bulundu.
Almanya’nın İsrail’e verdiği destek ve ülke içindeki gösterilere uygulanan baskılar, hükümetin hem uluslararası hukuk hem de insan hakları standartları çerçevesinde giderek daha fazla eleştirilmesine neden oluyor.