Irkçılığın, faşizmin beslendiği toprağın ıslahı konusunda hiçbir çalışma yok. Hedef daha fazla insanı anma etkinliğine katmak.

Yapılan protesto gösterilerinde “unutmadık unutmayacağız”, “Kassel’de faşizme yer yok” pankartları neyi değiştirdi?

2010’dan bu yana da artarak devam eden katliam girişimleri, ırkı faşist saldırılar faşizmi besleyen toprağın daha da verimli hale geldiğini gösteriyor.

Faşizme, ırkçılığa karşı mücadele eden özgürlük yanlıları ise hala
9 Eylül 2000 ile 6 Nisan 2006 yılları arasında işlenen seri cinayetlerin aydınlatılmasını engelleyen güvenlik birimlerinin kasıtlı tutumlarını ve medyanın haberlerini teşhir etmekle uğraşıyor. Anma etkinliklerine daha fazla insan katmak için çabalıyor.

10 yıldır yapılan anma etkinlikleri, teşhir edilmeye çalışılan güvenlik birimlerinin tutumu ırkçı saldırıları engelledi mi? Tam tersine ırkçı dünya görüşü, sendikalı işçilerin de oylarıyla eyalet parlamentolarında temsil edilmeye başladı.

Irkçılığın, faşist dünya görüşünün sadece iktisadi sebeplerle, sosyal dışlanma korkusuyla anlaşılamayacağı ne zaman anlaşılacak?

Irkçı yaşam tarzı anlayışına destek verenler insanlar olduğuna göre bu insanların zihinsel yapıları, duygusal tepkileri, kişilik yapıları, ruhsal bozuklukları ne zaman mercek altına alınacak?

Teşhirle ırkçı yaşam anlayışının değişmeyeceğini kabul ederek işe sıfırdan başlamalı. Bunun için yasakçı, günahçı, engelleyici, otoriter çocuk eğitiminin ürettiği nefrete, kine son verecek bir eğitim ve bilgilendirme programına ihtiyaç var. (TK)