Şiddete karşı mücadele gününde, erkek egemen sistemin kadın varlığını kabul etmeyen cinsiyetçi politikalarına dikkat çekildi.
Bu tarihsel, ekonomik, politik temel sebepler kimseyi ilgilendirmiyor.
Yaşam tarzı olarak cinsiyetçi anlayışın hangi fabrikada, hangi araçlarla üretildiği önemsiz görülerek es geçilirse. tarihi gerçeklerin tekrarlanması kimseye bir fayda sağlamaz.
Kadın egemen olduğunda bu sefil durum çözülecek mi? Doğuştan itibaren sakatlanarak geleceğin ölüm makinesi haline getirilen çocuğun durumu nasıl değiştirilecek? Çözüm ne?
Kapitalist sistemin değişmesi mi? Aile ve eğitim politikası değişmedikçe, devlet sırtını aileye dayamaya devam ettikçe hangi sistem gelirse gelsin şiddet, kıyım, taciz, tecavüz engellenemez.
Tüm toplumsal olayları ekonomi ve politikayla açıklama alışkanlığına kapılmış örgütlerin buna verebilecekleri cevap yok.
Ne kadar çok „Şiddetsizlik“ten bahsediyorsak o kadar şiddet yanlısı olmaya devam ediyoruz. Neden mi? Taşıdığımız nefret zırhımız sevmemizi engellediği için.
Ne kadar şiddet yanlısı olduğumuzu ortaya çıkarmaya hazır mısınız?
Bir gazetenin başlığı şöyle:
„Kocasını ‚dostuyla basan kadın, kocasının cinsel organını kesmek istedi“
„Üç çocuk annesi kadın sevgilisiyle yakalandı“
Habrin devamı:
“Bu kadında Allah korkusu yok diyen mahalleli kadını linç etmek istedi. ‘Allah‘ından bulsun’ serzenişinden bulunan kocasına, kadınlar, „erkek müsveddesi, pezevenk“ diye bağırdı.”
„Kocasını ‚dostuyla basan kadın, kocasının cinsel organını kesmek istedi“ haberiyle ilgili tepkiniz ne?
„Kesememiş ki, az bile böylelerine“ diye düşündünüz ve konuştunuz değil mi?
„Üç çocuk annesi kadın sevgilisiyle yakalandı“ haberi için
cevabınızın şu olduğundan eminim:
„Kudurmuş gancık. Allah’tan kork üç çocuğun var kahpe. İnsan öldürüyor diyorlar gel de öldürme.“
Gazetelerde en çok neden cinayet ve tecavüz haberleri okunuyor?
Gelini hoşa gitmeyen davranışlar yaptığında, oğluna, „erkek erkekliğini gösterecek“ demeyen kaç kişi var.
Komşumuzun karısının rahat hareketlerine şahit olduğumuzda, „ erkek karının yularını çekmesini bilecek“, diyor muyuz, demiyor muyuz?
Neden böyle davranıyoruz? Bu davranışların eğitimi nerede yapılıyor? Bu soruların cevabını vermeyen her açıklamanın ayakları havada kalmaya mahkumdur.
Bir hatırlatma: Sevişmek isteyen bir erkeğe eşi yan çizdiğinde tüm gün evdeki havanın nasıl olduğunu bir hatırlayın. Çocuklara nasıl davranıldığını, eşe nasıl davranıldığını…
