6 Haziran Pazar günü, Neonazi ırkçı parti AfD'nin en büyük güç haline gelip siyasi bir depreme neden olup olmayacağına karar verilecek. 2016 yılında mülteci krizinden yararlanmayı başaran ırkçı, İslam düşmanı AfD, 2,2 milyon nüfuslu eyaletin eyalet parlamentosuna yüzde 24,3 halk desteğiyle girmeyi başardı.
Alman hükümetinin Corona politikası da AfD'nin yeniden yüzde 20'nin üzerine çıkmasını sağladı. Hatta bazı anketçiler AfD’yi CDU'nun hemen önünde görüyor. Irkçı, İslam düşmanı parti Alman hükümetinin şu ana kadar yaşam koşullarını eşitlemek için – alt yapı, hızlı internet ve toplu taşıma - çok az şey yapmış olmasını da iyi kullandı.
Sadece doğuda değil, batıda da yapısal olarak zayıf birçok bölge, gençlerin ve şirketlerin bölgeleri terk ettiği bir kısır döngüye giriyor. Bu da bu bölgelerdeki insanlar arasında artan memnuniyetsizliğe ve siyasi kutuplaşmaya yol açıyor.
Geçen hafta yapılan anketlerde AfD, CDU’yu da geçerek ilk sırada yer alırken, son anketlerde ise başa baş bir yarış görünüyor.
Spiegel dergisi için Civey kamuoyu araştırma şirketi tarafından yapılan ankette CDU yüzde 29 oy oranıyla birinci, AfD ise yüzde 28 oyla ikinci sırada yer aldı. Bir önceki seçimlerde yüzde 5 barajının altına kalan FDP’nin bu seçimlerde yeniden Meclis’e dönmesi bekleniyor. FDP, anketlerde yaklaşık yüzde 6 oy alırken, SPD ve Sol Parti’nin oyu ise yüzde 10 çıkıyor.
Almanya genelinde büyük yükselişte olan Yeşiller ise bu eyalette anketlerde yüzde 8 oyla son sıralarda yer alıyor.
Seçimlerin ardından, şu anda eyalette iktidarda olan CDU-SPD-Yeşiller arasındaki ‘Kenya koalisyonu’nun devam edip etmeyeceği merakla bekleniyor. Tabii ki politikayla uğraşanlar arasında.