Dreyer, sağlık ve bakım hizmetlerinin kültürlere özgü bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledi.

Federal hükümetin uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, “Sağlık herkes için çok önemli bir sermaye. Ama ülkemizdeki 81 milyon insanın hepsi yüksek sağlık ve bakım standardından aynı ölçüde yararlanamıyor” dedi.

EKSİKLER
Bu konuda göçmenler arasında özellikle bilgi eksikliği bulunduğuna işaret eden Bakan Aydan Özoğuz, bu nedenle göçmenlerin ön muayenelerden yararlanamadıklarını belirtti. Gelecekte göçmen kökenli yaşlıların sayısının artacağına da dikkati çeken Özoğuz, bakımevlerinin kültürlere hassas hizmet verir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. “Bizim sağlık hizmetlerimiz göçmen topluma uygun mu sorusunu sormamız gerekir” diyen Özoğuz, mülteciler için verilen sağlık hizmetlerindeki eksikliğin de bir an evvel giderilmesi gerektiğini belirtti.

Türkçe selamlama. Selim Saygılı şeker hastası, haftada üç gün yara bakımı için bakıcıya geliyor. Aynı dil ve kültüre sahip olmak güven ve anlayış sağlıyor.

O-Ton
Bakıcı
"Farklı kültürlere sahibiz. Farklı kültürler farklı bakım istiyor. Özellikle temel bakımlar. Müslümanlar için bir havluyu lavaboda ıslayarak yıkamak hoş bir şey değil. Sık sık banyo yapmak istiyorlar."

Kültürel hassasiyetli bakım sunumu şu ana kadar oldukça sınırlı olarak yapılıyor. Sadece Türkler değil, İtalyanlar, Yugoslavlar ve Yunanlılar da yaşlandı ve çoğu bakıma muhtaç hale geldi. İşte Mainz'da yapılan Uyum Bakanlarının katıldığı Federal Konferansın merkezi konusu, huzur evleri, hastaneler ve bakım hizmetleri.
O-Ton
Aydan Özoğuz
"Örneğin Bunama - Demenz. Göçmen olarak gelen ilk neslin sosyalleştiği ana dile dönüşü beraberinde getiriyor. Ama bu konuda Almanya olarak yeterli bir hazırlık yapmadık.“

Yaşlanan üç milyon göçmenin yardıma ihtiyaç duyacak duruma geldiği tahmin ediliyor. Bakım kuruluşlarının kendisini buna hazırlaması gerekiyor.