Saksonya ve Thüringen'deki eyalet seçimlerinin sonuçları belli bir yeniden siyasallaşmaya işaret ediyor. Şimdilik bu durum sadece oy pusulasını işaretlemekle sınırlı, ancak bu durum ölçümü daha da kolaylaştırıyor. Saksonya ve Thüringen eyaletlerindeki seçimlere katılım oranı 2014 yılında sırasıyla yüzde 49,1 ve 52,7'ye düşmüş olsa da, on yıl sonra tekrar önemli ölçüde yükseldi. Saksonya'da Pazar günü yapılan seçimlere katılım oranı yüzde 74,4 ile Doğu Almanya'nın sona ermesinden sonraki ilk Saksonya eyalet seçimlerindeki (14 Ekim 1990) bir önceki rekoru (yüzde 72,8) geride bıraktı. Thüringen'de seçmenlerin yüzde 73.6'sı sandık başına gitti - bu oran yüzde 74.8'in oy kullandığı 1994 eyalet seçimlerinden pek de düşük değil.
Saksonya ve Thüringen'de yapılan eyalet seçimlerinin sonuçları iki önemli tartışmayı tetikledi. Her iki eyalette de yüzde 30'un üzerinde oy alan AfD'yi dışarıda bırakan bir hükümet kurulması söz konusu. Thüringen'de yüzde 10, Saksonya'da ise yüzde 13 oy alan üç partiden oluşan federal hükümetin geleceğine ilişkin bir tartışma ortaya çıkarken, Federal Maliye Bakanı'nın partisi olan FDP, Saksonya'da yüzde 0.9, Thüringen'de ise yüzde 1.1 oy alarak hezimete uğradı.
Ancak AfD'nin parlamentodaki gücü ve diğer partiler arasındaki önemli farklılıklar göz önüne alındığında hükümet kurmak zor.
CDU Sol Parti ile işbirliğini dışlamaya devam ediyor. Öte yandan BSW yönetimi, hükümete katılmayı ancak bu hükümetin ABD'nin Almanya'ya yerleştirmeyi planladığı orta menzilli füzeleri reddetmeyi kabul etmesi ve Ukrayna savaşında diplomatik girişimlerde bulunma çağrısı yapmasının yanı sıra bu konuda federal düzeyde harekete geçmesi halinde düşüneceğini defalarca vurguladı. CDU ve SPD'nin böyle bir şeyi kabul etmesi neredeyse imkansız. Buna karşılık BSW'nin de bu konuda boyun eğme lüksü yok.
Yabancı düşmanı, ırkçı faşist AfD'yi iktidara taşıyan AfD seçmeni kim?
BBC tarafından yapılan araştırmaya görei AfD, 2013'te Euro Bölgesi'ndeki mali krize tepki olarak kurulmuş, 2015’teki mülteci krizinde oy oranlarını artırmıştı.
Uzun süre tepki oylarının verildiği bir parti olarak görüldü.
Ancak son anketler seçmenlerin AfD’nin politikalarını inandırıcı bulduğuna, partiye bilinçli olarak oy verdiğine işaret ediyor.
İnfratest dimap adlı şirket tarafından yapılan ankete göre Thüringen’de AfD’ye oy verenlerin yüzde 52’si "ikna oldukları için" bu partiyi seçtiklerini söyledi.
AfD seçmenlerinin yüzde 87’si, parti doğru konuları gündeme getirdiği müddetçe aşırı sağcı yatkınlıklara önem vermediğini kaydetti.
AfD seçmenlerinin yüzde 97’si de bu partinin yabancılar ve mültecilerin Almanya'ya gelmesini sınırlandırmak istemesini olumlu bulduklarını dile getirdi.
AfD en çok oyu 18-24 yaş aralığındaki gençlerden aldı.
Bu yaş grubundaki gençlerin yüzde 38’i oyunu yabancı düşmanı ırkçı faşist parti AfD’ye verdi. Bu oran, 2019 seçimlerine kıyasla yüzde 15’lik bir artış anlamına geliyor.
Göçmen kökenliler endişeli
Yaklaşık 3.5 milyon Türkiye kökenli insanın yaşadığı Almanya’da AfD’nin bugüne kadarki en büyük seçim başarısını elde etmesi, göçmen kökenliler arasında da endişeye yol açtı.
Almanya Türk Toplumu (TGD) Eş Başkanı Aslıhan Yeşilkaya Yurtbay, Almanya’yı terk etmeyi planlamaya başlayanlar olduğunun altını çizdi.
Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster ise Bild gazetesinde yayımlanan yazısında seçim sonuçlarını boks maçında indirilen ağır bir yumruğa benzetti.
"Almanya sarsılıyor" ifadelerini kullanan Schuster, özgür toplumun nakavt olmak yerine mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Lütfen düşüncelerinizi bizimle paylaşın.
posta@radyokassel.de
Tel.:0561-578065