Her an dinlenebilecek bir müzik türü var mıdır? Benim düşünceme göre hayır. Üzüntülü olduğunuz zaman oynak bir havayı dinleyemezsiniz. Yalnızlık, hasret gibi ruhsal durumlarda bu duyguları anlatan türküler, türküleri, arabesk parçaları, Türk sanat müziğini dinlersiniz.
İstanbul Sikeci'den kalkıyor, Almanya'ya işçi taşıyan trenler. 50-55 saat süren yolculuğun ardından, bitkin halde Münih'teler. İşe kabul edildikleri kente gitmek için aktarma yapıyor Mehmetler, Emineler, Güldaneler, Hasanlar. İlk Türk işçi kafilesi 26 Ekim 1961 günü Köln Deutz istasyonunun 12 numaralı peronuna inmişti. İki taraf da mutluydu. Batı Alman ekonomisi güçlenecek, göçmen işçiler daha iyi bir hayata kavuşacaklardı.
İkinci dünya savaşını izleyen 10 yılın sonunda, Federal Almanya'nın kurulmasıyla ülkede iş gücü açığı oluşmuş, soğuk savaş nedeniyle Doğu'daki eski işgücü kaynaklarıyla bağlantı kopmuş, Batı Alman ekonomisi gözlerini ilk defa Güney'e çevirmişti. 1955 yılında İtalya ile imzalanan ilk işçi mübadelesi anlaşmasını 1960'da İspanya ve Yunanistan, 1961'de Türkiye ile imzalanan anlaşmalar izlemişti.
Diğer ülkeler öteden beri Avrupa'ya göç veren ülkelerdi. Ama Türkiye, Tunus ve Fas böyle bir deneyimi ilk kez yaşayacaktı.
Türkiye'den giden işçilerin kalıcı istihdamının öngörülmediğini netleştirmek için, diğer ülkelerinkinden farklı olarak, Türkiye ile Almanya arasında yapılan anlaşmada, ikameti iki yılla sınırlayan bir düzenleme yapıldı. Ancak sadece üç yıl sonra, 1964'te ekonomi dünyasının istekleri üzerine anlaşmanın bu kısmı iptal edildi.
Türkiye'de 20.yüzyılda güçlenen iç göç ve kentleşme olguları, Almanya ile imzalanan anlaşmayla, artık uluslararası bir boyut kazanıyordu: Bazı insanlar daha büyük kent görmeden, İstanbul'u Ankara'yı bilmeden doğrudan doğruya Almanya'ya göç ediyordu. Sıla mektuplarının yolu, artık Almanya'ya kadar uzanacaktı.
1961 yılında birkaç yıl çalışıp dönmek için gelenler, Almanya’da kalıcı hale geldiler. Beraberlerinde getirdikleri müzik, gurbet türküli adıyla müzelerde sergilenir hale geldi.
İşte geçtiğimiz Cuma günü (6 Eylül 2019) Kassel’deki Spohr Müzesinde Almanya’ya işçi olarak gelen Türkiyelilerin yanlarında getirdikleri “Gurbet Türküleri” sergisi açıldı.
Fatih Erdoğan değişik müzik türleri sunumuyla sergiye zenginlik kattı. Sergiden sorumlu İbrahim-Kaan Cevahir, çoğunluğu Alman olan ziyaretçilere sergide yer alan sazları, sanatçıların fotoğraf ve kasetlerini, seslendirdikleri müziklerin türlerini anlattı.
İbrahim-Kaan Cevahir, kendisini şöyle anlattı:
“1989 yılında Almanya'da doğdum. Liseye paralel olarak piyano ve kompozisyon dallarında müzik öğrenimi yaptım. Düsseldorf'ta tarih öğrenimi yaptım. Bunu takiben de müzikoloji okudum. Ve şu anda müzikoloji dalında doktora tezimi yazıyorum.
Konu: Türk milli kimliğinde müziğin anlamı. Müzik ve siyaset ilişkilerini araştırıyorum.”
