Bu gerçeğe rağmen Irak'a geri dönen mültecilerin Polonya ve Belarus polisleri tarafından dövüldükleri ve işkence gördükleri haberleri servis ediliyor.
Polonya'daki gerici hükümetin mültecileri geri püskürtmek için elinden geleni yaptığı biliniyor. Mülteci akınını durdurmak isteyen Avrupalı hükümetler de uluslararası mülteci mevzuatının Polonya tarafından bilinçli bir şekilde ayaklar altına alınmasını görmezden geliyor.
Bu insanları topraklarından koparan iç savaşın, yoksulluğun sorumlusu olan Avrupa ülkeleri, Belarus'un çok sayıda mülteciyi sınıra yığması sonucu Rusya karşıtı propagandaya hız verdi.
Avrupa Birliği Belarus başkanı Alexander Lukaşenko'yu organize biçimde göçmen ve mültecileri Batı'ya karşı baskı oluşturmak için Avrupa Birliği sınırına yığmakla suçluyor. Avrupa Birliği mevzuatını tamamen yürürlükten kaldıran Polonya’ya karşı Avrupa kurumları herhangi bir girişimde bulunmuyor.
Bu suçlamalar sürerken son derece zor ve insanlık dışı koşullar altında tutulan mülteciler arasında Corona virüsü de hızla yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü halihazırda sınırdaki salgın durumunu inceliyor. Şimdiye kadar çok sayıda mültecinin soğuk hava, açlık ve hastalıklar nedeniyle sınırda yaşamını kaybettiği biliniyor. Bu genel durum da insan hakları ve demokrasinin beşiği olduğu iddia edilen Avrupa ülkelerinin yüzündeki demokrasi cilasının dökülmesine sebep oluyor.