Bazıları inançlı, bazıları değil. Bazıları camiye giderken, bazıları bahçelerine gidiyor veya bir kulüpte futbol oynuyor: Almanya'da Müslümanların yaşamı daha farklı ve çeşitli hale geldi. Bu resim Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin (Bamf) Çarşamba günü Nürnberg'de Federal İçişleri Bakanlığı ile birlikte sunduğu bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktı. Araştırma, ülkedeki Müslümanların sayısının aktüelleştirmesini hedeflese de Müslümanların toplum içindeki konumunu da inceledi.
Toplantında konuşan BAMF Başkanı Hans-Eckhard Sommer, Orta Doğu ülkelerinden göçün artması neticesinde Almanya'daki Müslüman nüfusun da "daha fazla çeşitlendiğini" söyledi.
Buna göre, Almanya'daki İslam imajı sadece Türk göçmenlerin torunlarını şekillendirmekle kalmıyor, Ortadoğu'dan gelen göçmenler de uzun zamandır onlardan biri. Almanya'da yaşayan Müslümanların çoğu yıllar önce Almanya'ya göç etmiş, hatta Almanya'da doğmuş. Neredeyse yarısı Alman vatandaşlığına sahip.
Araştırmaya göre 2.5 milyon ile Türkiye kökenliler Almanya’daki en büyük Müslüman kitleyi oluşturuyor. Türkiye’den gelenlerin, Almanya’daki Müslümanlar arasındaki oranı yüzde 45.
Müslümanların yüzde 27’si, yani yaklaşık 1.5 milyonu Arapça konuşan coğrafyadan geliyor. Almanya’daki Müslümanların yüzde 19’u Ortadoğu ülkeleri, yüzde 8’i Afrika kökenli. Müslümanların hemen hemen yarısı, yani yaklaşık yüzde 47’si Alman vatandaşı. Yüzde 21’i 15 yaş altı çocuk ve gençlerden oluşuyor, yüzde 22’si ise 15-24 yaş arası ve sadece yüzde 5’i 64 yaş üstü.
Sommer, "Ayrıca yapılan analizler, dinin entegrasyon üzerindeki etkisinin de genellikle abartıldığını ortaya koyuyor" dedi. BAMF Başkanı Sommer, ikamet süresi, göç nedenleri ve sosyal statü gibi unsurların, entegrasyon sürecinde dini kimlikten çok daha fazla önem belirleyici olduğunu sözlerine ekledi.