Sabah saatlerinden itibaren binlerce kişi başkent Havana'ya 800 kilometre uzaklıktaki Santiago de Cuba kentinin sokaklarında Castro'nun küllerini taşıyan askeri konvoyu takip etti.

Mezarlığın önünde bir araya gelen binlerce Kübalı „Yaşasın Fidel“ diye bağırdı.
Cenaze töreni öncesinde bir konuşma yapan Devlet Başkanı Raul Castro, "Hayatının son saatlerinde adının, portresinin enstitüler, sokaklar, parklar gibi kamu alanlarında kullanılmaması ve büstü ile heykelinin hiçbir zaman dikilmemesi konusunda ısrarcıydı" dedi.

25 Kasımda 90 yaşında hayatını kaybeden Castro'nun naaşı krematoryumda yakıldıktan sonra külleri çarşamba günü muhafızlar eşliğinde bir askeri cipin arkasındaki cam hazneye yerleştirilmiş ve Havana'daki Devrim Meydanı'ndan kortej eşliğinde Santiago de Cuba'ya getirilmişti.

Antonio Maceo meydanında Kuba bayrakları sallayan kalabalık „Ben Fidel’im, Ben Fidel’im“ sloganları attı.

Törene, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Dilma Rousseff ve futbol efsanesi Diego Maradona da katıldı.

"Tabi ki aramızda olmaması acı veriyor. Ama biliyoruz ki o yıllarca yaşamaya devam edecek. Bu nedenle ağlamamalıyız. Kahramanlar göz yaşı dökmeden  anılır."

Fidel'in kardeşi Raul Castro, Küba halkına devrimin devam edeceği sözünü verdi:

" Anavatan olarak sosyalizmi savunacağımıza ant içiyoruz."

Fidel 58 yıl önce devrimin zaferini duyurduğu yere gömüldü.

Cenaze merasiminde Küba halkı dünyaya bir sinyal verdi: Halk Fidel'in ve onun devrimin arkasında.