Görüşme sonrasında planlanan ortak basın toplantısına Erdoğan katılmadı. Salonu terk eden Erdoğan ve beraberindeki yetkililer otomobillerle binadan ayrıldı.
Erdoğansız düzenlenen basın toplantısında Michel ve von der Leyen, Türk tarafıyla 2016'da AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci mutabakatının uygulanması konusunu görüştüklerini söyledi.
"Borrell ile Çavuşoğlu mutabakat için görevlendirildi"
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, mülteci mutabakatının uygulanması konusundaki görüş ayrılıklarını paylaştıklarını ve Türkiye'nin AB üyeliği konusunun da masaya yatırıldığını belirtti.
Michel, " AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'i Türk mevkidaşı Dışişleri Bakanı ile mutabakatın uygulanışı konusunda iki tarafın ortak bir tutum geliştirmesini sağlamak üzerine görevlendirme kararı aldıklarını" söyledi.
Michel'in ardından söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen da Türkiye ile iletişim kanallarının açık ve faal kalmasını olumlu bulduklarını açıkladı.
2016'da imzalanan mutabakatın hâlâ geçerli olduğunu vurgulayan von der Leyen, eksik kalan parçaların nasıl tamamlanabileceği ve hayata geçirilebileceği konusunu istişare ettiklerini belirtti.
AB olarak taahhütlerini Erdoğan'a ifade ettiklerini, bunun için adımların karşılıklı olması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, "Bugünün bu süreçte iyi bir başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum” dedi.
AB çevrelerine göre, Von der Leyen ile Michel'in Erdoğan'la yaptığı görüşmede, Erdoğan yeni bir talepte bulunmadı, sadece kendi açısından AB'nin aksattığı yardımların yapılmasını istedi. Konunun uzmanlar arasında görüşüleceğini belirten AB yetkilileri, Erdoğan'ın Birlik ile yapıcı bir diyalog içinde olmak istediği üzerinde duruyor.
“Biz de ödevlerimizi yerine getirmeliyiz”
Yeşiller'in Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerinden Erik Marquardt, "Avrupa olarak bizim, ev ödevlerimizi yerine getirmemiz gerektiğini anlamamız lazım" dedi ve şöyle devam etti: "Şayet biz kendimizi kaybeder ve hem yasalarımızı hem de insan haklarını yok sayıp farklı bir dil kullanırsak, bir iç savaşın içindeymişiz gibi davranmaya başlarsak, bu 27 ülke (AB ülkeleri), şantaja boyun eğen bir görüntü verdiği için, dünya sahnesinde ciddiye alınmayacaktır"