Bazıları tüm gece uyumamış kadınlar :" Anlaşmadan elini çek” sloganıyla sokaklara döküldü. Gece yarısı haberin tüm ülkeye yayılmasıyla ülke çapında protesto gösterileri organize edildi.
"İstanbul Sözleşmesi kadınları ev içi şiddetten koruyacaktı. Bu bizim ulusal yasalarımıza karşı uluslararası bir anlaşmaydı. Böyle bir yasanın tek bir adam tarafından iptal edilmesi çok yanlış "
Geçtiğimiz gece Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararı resmi gazete yayınlandı.
Erdoğan Kadınlar Günü'nde yaptığı açıklamada, politikalarının merkezini ailenin oluşturduğunu, ancak antlaşmanın bu kuruma bir saldırı olduğunu söylemişti.
O-Ton
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arılma kararını:
“Batıda ailenin çöküşü, kadının metalaştırılıp bu kutlu vazifeden uzaklaştırılması ile başlamıştır. Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar” diyerek gerekçelendirdi.
Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da kararı savundu.
Kadın hakları savunucuları ise Türkiye'deki hukuki pratiği eleştirdi.
" Kadınlar polisten yardım istiyor. Ama yardım edilmiyor. Zanlı serbest bırakıldıktan sonra kadını öldürüyor."
Erdoğan'ın kararı kadın hakları için mücadele eden Kadın Hakları örgütlerine karşı ağır bir darbe oldu.
NEDEN BÖYLE BİR KARAR?
Politik gözlemcilerin görüşü şöyle:
B: İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararının arkasında Erdoğan'ın AKP'sine desteğin düştüğünü gösteren anket sonuçlarının büyük bir rol oynadığı kesin. Bundan başka kendi muhafazakar seçmenlerine ek olarak sözleşmeyi geleneksel Türk aile yapısına aykırı olarak gören diğer muhafazakar çevrelerin de etkili olduğu göz ardı edilmemeli. Bu kararın iç politik motifli olduğunu da dahil etmek gerekiyor.”
İstanbul Sözleşmesi nedir?
11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni imzalayan ve onaylayan ilk ülke Türkiye olmuştu.
1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi "toplumsal cinsiyet eşitliği" ilkesine dayanıyor.
"Sözleşme ilk olarak önleyici tedbirlerden söz ediyor. Şiddetin çıkmaya cesaret bulamayacağı bir toplum yaratın. Bu da eşitlikçi toplumdur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini bütün topluma, eğitim de dahil olmak üzere her türlü yolla yayın.
"İkincisi, tehdit söz konusuysa, kadınları etkin, aktif koru diyor. Yani bizim için 6284 sayılı kanunu tam uygula diyor.
"… En azından etkin kovuşturma yap ve etkin ceza sitemi olsun, adaleti sağla.