Yasanın, VW sahtekârlığından mağdur olan seçmene „sizin yanınızdayız“, “çıkarlarınızı koruyacağız“ mesajı vermiş olmak için çıkarılmış bir yasa olduğu görülüyor.
Araştırmalar, şirket temsilcilerinin yasal mevzuatın hazırlanmasındaki rolünü ve böylece tüketicilerin şikâyette bulunmalarını etkili bir şekilde önlediklerini gösteriyor.
Emsal Dava yasası tüketicilerle şirket sahiplerini aynı göz hizasına mı getiriyor?
Report Mainz’a bir açıklama yapan hukuk bilimcisi Prof. Astrid Stadler, "Hayır" diyor. Ona göre bu yasa tüketicilere hiç bir şey getirmiyor. Çünkü yasa şirketleri acıtmayacak şekilde hazırlanmış. Hukukçular, davaların en az 5 yıl süreceğini tahmin ediyor. Bunun sonrasında davacıların kendilerinin dava açması gerekiyor.
Politikacıların kendilerine yardım edeceği umudunda olanlar hayal kırıklığına uğradı.
VW'den bir araba alan tüketicilerden birisi, "Benim için Emsal Dava Yasası yoktan daha azı" dedi.
ABD'de yüzbinlerce VW araba alıcısı toplu davalarla zararlarını tazmin ettirdiler. Toplu Dava yasasıyla ABD vatandaşı tüketiciler şirket sahipleriyle aynı göz hizasında.
Toptan dava açma yasasına yakın olarak hazırlanan ilk taslağa BDİ itiraz etmişti. Birlik, yasa tasarısını ABD benzeri "dava sanayisi" oluşturmakla eleştirmişti.
İtiraz sonrası Büyük Koalisyon hükümeti tarafından yeniden gözden geçirilen yasa, BDİ'nin talebine uygun hale getirildi.
Devlet müsteşarı Emsal Dava Yasası’nı savundu:
"Binlerce davanın açılmasına sebep olabilecek, kötüye kullanılabilecek, sanayicileri zora sokacak Amerikan örneğini istemiyoruz" dedi.
"Dava sanayisi" kavramı kullanıldığına şahit olmuştuk.
Mecliste oturan CDU/CSU ve SPD olarak "dava sanayisi istemiyoruz” demişti. Yasa da buna uygun olarak çıkarıldı.
Söz konusu yasa, geleneksel partilerin politikacılarından midesi bulanan seçmenin neden bu partilere sırtını döndüğünü anlama fırsatı veriyor. Bu seçmen kitlesi vatandaşların seçenekleri yer yer yanlış da olsa, bir arayış umudunu da taşıyor.
(Musterfeststellungsklage)