Bugünkü durumun sorumluları SPD/Yeşiller koalisyonun emeklilik yasası ve işgücü piyasası yasası (Hartz IV)
Emeklilik seviyesi hissedilir derecede düşüyor. Riester Rente iflas etti.

Daha bu günden 500.000 emekli Almanya'da yaşlılıkta yoksulluk içinde yaşıyor. Yaklaşık büyük bir kent nüfusu kadar. Bu durumda olanların gelecek yıllarda daha da fazla artacağının sinyali bu.
 
Bunun suçluları yıllardır bu durumu bilen politikacılar yani devlet idarecileri. Bu yeni yüzyılın başlangıcında 5 milyon işsiz vardı. SPD,Yeşiller hükümeti emeklilik seviyesini uzun süreli olarak düşürmeye ve sigorta şirketlerine para kazandırmak için özel sigorta Riester Rente ile bütünleştirmeye karar verdi.

Faizlerin düşmesiyle para biriktirmek anlamındaki Riester Rente iflas etti.

Emeklilik Reformu'ndan sonra iş gücü piyasası reformu geldi. Agenda 2010 yasasıyla çalışma yaşamı esnekleştirildi, rekabete açık hale getirildi ve ücretler düşürüldü.

Ulrich Schneider
Paritätäscher Wohlfahrtsverband:
“Böylece kiralık işçilik, düşük ücret sektörü ki her dördüncü emekçi düşük ücret sektöründe çalışıyor, süreli sözleşmeli işlerde çalışıyor. Bu durumda Emeklilik Sigortası'nın işlemesi mümkün değil.”

Nasıl olması gerektiğini görmek ve anlamak için Avusturya’ya gitmek gerekiyor.
Bir bayan bir hastanede 29 yıldır temizlikçi olarak çalışyor. Ağır bir beden çalışması.Emeli olabilmesi için 41 yıl çalışması gerekiyor. Buna rağmen alacağı emekli maaşı yaşamasına yetmeyecek.

Şu anda 1900 Euro brüt maaş alan temizlikçi bayan, emekli olduğunda işyeri emekliliği parasıyla birlikte 750 Euro alacak. Bu durumda 41 yıl çalıştıktan sonra Sosyal Dairenin müşterisi olacak.

Avusturyalı bir kadın da temizlik işçisi olarak çalışıyor. Emekliye ayrıldığında 34 yıl çalışmış olacak. Buna rağmen emekli maaşı hissedilir derecede yüksek olacak. Avusturyalı temizlik işçisi kadın ayda 1600 Euro brüt maaş alıyor. Emekli olduğunda ise 1,170 Euro alacak.

Avusturyalı temizlik işçisi kadın, Almanya’daki işçilerin bu kadar az emekli maaşı aldıklarına inanamıyor.
Avusturyalılar daha fazla emekli maaşı alıyor. Bu bir tesadüf değil.

2013’de emekli olmuş bir Avusturyalı kadın emekçi, ortalama 1220, erkek ise 1,820 Euro emeli maaşı alıyor. Almanya’da ise kadınlar 590, erkekler 1.050 Euro emekli maaşı alıyor. Yani yaşamak için az, ölmek için çok.

Bu fark emeklilik sisteminden kaynaklanıyor. Avusturya’da herkes kamu emekli kasasına ödeme yapıyor.
Almanya’da ise sadece işçiler ve sözleşmeli personel kamu emekli kasalarına ödeme yapıyor. Serbest meslek sahipleri kendi başlarının çaresine bakmak zorunda. Memurların ise kendilerine ait sistemleri var.
Avusturya’daki emeklilik kasası yaşam standartı garantisi veriyor.

Almanya’da ise emeklilik kasası üç direkli bir sistemden oluşuyor.
Devlet emeklilik kasası, işyeri emekliliği ve „Riester –Rente“ gibi özel emeklilik sigortasıyla tamamlanıyor.
30 yaşlarındaki bir Elekro instalatörü bir emekçi, politikanın kendisinden istediklerini eksiksiz yerine getirmiş: İşyeri emekliliği artı Riester-Rente. Şu anda 3.300 Euro brüt maaş alan bu emekçi 1.900 Euro emekli maaşı alacak.
Özel sigortanın fazla bir getiri kalmadı. Çünkü faizler düşük olduğundan üzerine bir şey eklenmiyor.

Almanya’da memurlar ve serbest meslek sahipleri de Kamu emeklilik kasalarına ödeme yapsa emekli maaşı seviyesi 2001 yılındaki yüzde 52,6 seviyesine otomatik olarak yükselecek.

Avusturya modelinin alınması durumunda Almanya’da 2036 yılına kadar emeklilik sigortası primleri en yüksek yüzde 22,8 olacak. Yani bu model primlerin yükselmesini de frenliyor.

2060 yılına kadar ise yüzde 25,5 olacak. Yani şu andaki miktardan yüzde 2 düşük olacak. Ve yüksek emekli maaşı.
Çalışma bakanı SPD’li Nahles, konuyla ilgili açıklamasında, Avusturya modelinin anayasal sakıncaları olduğunu belirtti.

Bu da çok düşündürücü, çünkü çalışanlar emekliliği (Erwerbstätigenrente) yıllardır SPD’nin talebi. Hem de aktuel programlarında da yer alıyor.

Emeklilikte yoksulluktan kurtulmayı verdikleri her sözün tersini yapan politikacıların insafına mı bırakılmalı, yoksa “Daha zaman var”, “o zamana kadar neler olur neler biter” diyerek beklemek mi?