Sol parti Salı günü yaptığı açıklamada, durumu "endişe verici" olarak tanımladı.
İlk olarak Sol Parti’nin sorusuna verilen cevabı yayınlayan Alman Redaktionsnetzwerk (RND), molasız çalışmadan öncelikli olarak genç emekçilerin etkilendiğini yazdı: Buna göre molasız çalışma koşullarından 15 ila 29 yaşındakilerin % 31'i, 50 yaş üstü çalışanların ise yüzde 26’sı etkileniyor.
Mola verilmemesine sebep olarak, işin fazla olması ve bunun da iş akışına uymaması gösterildi. Soruyu cevaplayan emekçilerin sadece yüzde 26'sı moladan gönüllü olarak vazgeçtiğini söyledi. Bu durumdan en çok sağlık, sosyal hizmetler, eğitim ve turizm sektörü çalışanları etkilendi.
Psikolog Johannes Wendsche, molaların sadece sağlık için değil, aynı zamanda üretkenlik için de önemli olduğunu söyledi.
Yasaların yasa koyucular için değil halk için geçerli olduğunu unutan Sol Parti, yasal olarak en geç altı çalışma saatinden sonra molanın zorunlu olduğunu hatırlattı. Sol Partili politikacı Jessica Tatti, işverenleri, yasal görevlerini görmezden gelerek emekçilerin sağlığını riske atmakla suçladı.
Almanya İstatistik Dairesi verilerine göre iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana, çalışan emekçilerin sayısı ilk defa 45 milyonu aştı.