Geçen yıl Hessen'deki özel okullarda 47.197 öğrenci vardı. Bu da genel öğrenci sayısının yüzde 7’sini oluşturuyor. Özellikle liselerde yüzde 12 ile bu oran daha yüksek. Son on yılda harcamalarının yüzde 60’ının devlet tarafından karşılandığı özel okulların sayısı yüzde 15 artarken, masraflarının yüzde yüzü devlet tarafından karşılanan devlet okullarının sayısı yüzde 8,2 iki azaldı.
Frankfurt Goethe Üniversitesi ilköğretim öğretmenliği profesörü olan Diemut Kucharz, ebeveynlerin çocukları için giderek daha fazla sayıda özel okulu seçmesinin üç ana nedeni olduğunu söyledi:
Birincisi, Pisa araştırmalarının ebeveynlerin Alman okul sisteminden memnuniyetsizliğini ortaya koyması, ikincisi bazı ebeveynlerin çocuklarını aşırı verim baskısından korumak istemesi, üçüncü olarak da ki bu endişe verici bir gerçek, bazı ebeveynlerin çocuklarını göçmen çocukları veya sosyal ve ekonomik olarak zayıf olan çocuklarla aynı sınıfta olmalarını istememeleri” diyor.
Natalia, kızının özel okulda daha iyi bakıldığını, çeşitli AG'ler ve özel okul donanımı olmasını takdir ediyor. Ayrıca, kendisini ataist olarak tanımlamasına rağmen Hristiyanlığın belirlediği değerlerle yetişmesini çok önemli buluyor. Bu da kızının sınıfında daha az Müslüman çocuğu olduğu anlamına geliyor.
Umut özel okullarda
Akademisyen olan Volker ailesi, “Her ikimiz de akademisyeniz hem de özlemlerimiz var. Ve elbette kızımızın da akademisyen olmasını istiyoruz. Kızımın sadece sosyal ilişkiler ve çok sayıda tanışma nedeniyle devlet okuluna gitmesini istemem” diyor.
Eğitim şansının eşitsiz dağılımı
Hr-İnfo’nun haberine göre Leibniz Eğitim Araştırma ve Eğitim Bilgi Enstitüsü Müdürü Kai Maaz, bu konuda şunları söyledi: “On yıllardır uğraştığımız temel sorunlardan biri, sosyal açıdan daha ayrıcalıklı ve sosyal ve ekonomik açıdan yoksul ailelerin çocukları arasındaki eğitim fırsatlarının eşit dağılmamasıdır.” Bu, örneğin, öğrencilerin eşit olmayan eğitim olanakları ve eşit olmayan okul başarılarında da görülüyor.
Görüş belirten ailelerin isimler değiştirildi.