SPD Meclis Grubu’nun eğitim politikası sözcüsü Jasmina Hostert, Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, “İyi bir eğitim ve başarılı bir entegrasyon, dışlama yoluyla değil, hedefe yönelik destekle sağlanır” diyerek öneriyi reddetti.
Zeit gazetesinin haberine göre Hostert, her çocuğun, kökeni ne olursa olsun okulda destek görmesi gerektiğini vurgulayarak, göçmen kotalarını, üst sınırları veya benzer modelleri kesin bir dille reddetti.
Hükümetin entegrasyon görevlisi Natalie Pawlik de benzer şekilde öneriye karşı çıktı. SPD’li siyasetçi, dpa haber ajansına yaptığı açıklamada, “Eğitim sistemindeki dengesizlik çocuklara kota uygulayarak çözülemez” dedi.
Pawlik, bunun yerine erken yaşta dil desteği sağlanmasını ve kreşlerde eğitime daha çok yatırım yapılmasını önerdi. Ayrıca iyi donatılmış okullar, yeterli sayıda nitelikli öğretmen ve güçlü bir okul sosyal hizmeti ağının önemine dikkat çekti. “Her çocuk Almanca konuşabilmelidir” dedi.
Öğretmenler Birliği,uygulaması zor
Alman Öğretmenler Birliği Başkanı Stefan Düll ise, kota fikrine temelde karşı olmadığını ancak uygulamanın zorluklarına işaret etti. KNA haber ajansına yaptığı açıklamada, örnek olarak kendi kenti Augsburg’u göstererek, “Burada nüfusun neredeyse yarısı göçmen kökenli. Karışımı sağlamak için çocuklar nereden gelecek?” diye sordu.
Ayrıca çocukların kendi mahallelerindeki okullara gitmesinin pedagojik açıdan doğru olduğunu belirtti. Düll de dil desteğinin kreş yaşında başlaması gerektiğini vurguladı.
Yetki eyaletlerde
Almanya’da eğitim ve okul sistemi eyaletlerin yetki alanında bulunuyor. Federal (merkezi) hükümetin, göçmen öğrencilere yönelik üst sınırlar veya zorunlu dil testleri gibi düzenlemeleri ülke genelinde hayata geçirme yetkisi yok. Böyle bir uygulama yalnızca tek tek eyaletlerin kararıyla mümkün olabiliyor.