Frontal21’in araştırmasına göre bunlardan birisi turizm ve spor menajerliği okumuş olan Florian Münch, ilk yıldan sonra süreli sözleşmeyle derslere başladığını, yüzde 95’i göçmen kökenli ailelerin çocuklarından oluşan ve çok az Almanca konuşan 3.sınıf öğrencilerinin matematik, İngilizce ve spor derslerine girdiğini söyledi.
Yapılan açıklamalara göre mesleği öğretmenlik olmayan personelin alınmaması durumunda dersler çökecek durumda.
Kültür Bakanları Konferansı tarafından yapılan açıklamaya göre bu yıl çoğu Doğu Almanya ve Berlin okullarında olmak üzere 3,330 öğretmen açığı var.
Okul gelişim araştırmacısı Professor Jörg Ramseger, Frontal21’e yaptığı açıklamada, öğretmen açığının daha fazla olduğunu söyledi.
Ramsege, “Almanya'daki bakanlıkların çoğunda, okul branşı için aktif bir personel planı yok. İnsanlar her zaman bir çocuk doğduğunda, altı yıl sonra bir öğretmen gerekeceğini bilir. Ancak bu, herkesin bakanlıklarda olacağı, bütün bu sayıları bir araya getireceği ve ardından eğitim bakanlarının derhal öğretim yerleri oluşturacağı anlamına gelmez. Politikacıların uyanması için önce çocuğun kuyuya düşmesi gerekiyor” dedi.
Derslere yeni başlamış mesleği öğretmenlik olmayanların çoğu bunalmış durumda. Günlük yaşamları hakkında konuşmaları okul idareleri tarafından yasaklanmış olmasına rağmen, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşuyorlar:
“Bir öğrencinin tüm sınıfı bana karşı kışkırtması durumunda nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum”
“Müzik tahsili yaptım, ama çocuklara Almanca ve yazmayı öğretiyorum. Bunu nasıl öğrenirler? Hangi adımlar gereklidir? Bunu bilmiyorum. İşte o zaman burada yaptığım şeyin doğru olmadığını fark ettim. Gerçekten çok kötü. En azından çocuğum için ne yaptığını bilmeyen birisini istemiyorum.”
Bununla birlikte, Almanya’da mesleği öğretmenlik olmadığı halde derslere giren kişilerin sayısı 2013 yılından bu yana düzenli bir şekilde artıyor. 2013 yılında bu sayı yüzde 2,4 iken geçtiğimiz yıl yüzde 13,3’e yükseldi. Bu da, her sekizinci yeni öğretmenin öğretmenlik eğitimi almayanlardan oluştuğu anlamına geliyor. Söz konusu altı yıl içinde işe alınan mesleği öğretmen olmayanların sayısının 15.400 olduğu belirlendi. Bu durum bazı okullarda yüzde 40’a kadar yükseliyor.
Hatta bazı okullar mesleği öğretmenlik olmayanların istihdamını başarı olarak savunuyor.
Mesleği öğretmenlik olmayanlara arkadaşlarına göre dört kat daha az maaş ödeniyor. Yani ucuz işgücü olarak ikinci sınıf öğretmen muamelesi görüyorlar.
Freie Universität Berlin’den okul gelişim araştırmacısı Professor Jörg Ramseger:
O-Ton
“Bu sonuçları ölçülemez olduğu için savaş sonrası dönemin en büyük eğitim felaketi. Almanya'daki eğitim seviyesi düşecek. Böyle bir gelişmenin kurbanlarının da kimler olacağı tahmin edilebilir: eğitim sürecinde en profesyonel yardıma ihtiyacı olan çocuklar. Zaten büyük zorluklar yaşayanlar daha da büyük zorluklar yaşayacaklar.”