Almanya'nın batısı, Belçika ve Hollanda'daki sel felaketleri, iklim değişikliği ile mücadele için küresel çapta daha fazla önlem alınmasının elzem hale geldiğine dair bir uyarı.
Bilim insanları, sera gazlarının neden olduğu tahribatın, tahmin edilenden çok daha fazla aşırı hava olayına yol açabileceğinden endişe ediyor.
Şu anda yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları, giderek daha büyük bir tehdit oluşturan bir iklim değişikliğinin ve bu duruma karşı hızlı bir şekilde önlem alma ihtiyacının bir başka kanıtı.
2010 yılında ölen ABD’li tarihçi Howard Zinn, hayal kurmasını bize bırakarak kapitalizmin becerdikleriyle ilgili şöyle bir liste çıkarmış, “Bütün dünya çürüyor. Su zehirli, hava kirlenmiş, siyaset çirkinleşmiş, toprağın bağırsakları dışarı çıkmış, ormanlar yağmalanmış, sahiller yok edilmiş, kasabalar yakılmış, insanların yaşamları mahvedilmiş.”
Mahatma Gandhi ise yıllar öncesinden bu günü görmüşçesinei, “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, herkesin hırsına yetecek kadarını değil,” uyarısı yapmış.
Maryland Üniversitesi’ne bağlı ‘Global Forest Watch’, dünyanın önemli tropikal bölgelerinde 2020’de toplamda 42.000 kilometrekare ormanlık alanın yok edildiğini açıkladı.
Greenpeace verilerine göre, 2020’nin Ağustos ayının ilk 10 gününde Brezilya topraklarındaki Amazon ormanlarında 10 bini aşkın noktada yangın çıktı. Bu da 2019’a oranla beşte bire yakın bir artış olduğunu gösteriyor. Bölgede 40 bini aşkın ağaç, 2 bini aşkın kuş ve memeli hayvan ile binlerce balık çeşidi ve 128 binin üzerinde omurgasız hayvan türü bulunuyor.
Yerkürede her yıl 12 milyon hektar çölleşiyor, arazinin bozulması ve çölleşme ekonomiye yılda 42 milyar dolar zarar veriyor. Dünyada yaklaşık 1.5 milyar insanın yaşamı bozulan arazilere bağlıyken, En fakir kesimin yüzde 42’si çoktan bozulmuş arazilerde yaşıyor. İklim değişikliğinin etkileri ve çölleşme sebebiyle artan gıda fiyatları her zaman olduğu gibi yoksulları vuruyor. Bu konuya örnek olarak 2010 yılında gıda fiyatlarındaki artışa bağlı, büyük çoğunluğu kentlerde yaşayan 44 milyon insan aşırı yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya başladı.
Türkiye’de orman alanlarındaki endüstriyel ağaç kesimi 2003’de 7.3 milyon metreküp iken 2018’de yaklaşık 19 milyon metreküpe yükseldi. Endüstriyel ağaç kesimi, 17 yılda beş katına çıkarken; 2012-2020 arasında 334 bin 35 hektar orman alanı kamu yararı gerekçe gösterilerek orman vasfından çıkarıldı.
Ayrıca biyolojik çeşitlilik hızla yok olurken dünyadaki türlerin yüzde 25’inin nesli tehlike altına girdi.
Bunlarla birlikte İzmit Körfezi’nde göç eden su kuşlarının mola verdikleri sahil şeridinde kirlilik her geçen gün artıyor. Kocaeli Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, “169 kuş çeşidi kirlilikten dolayı 6-7 çeşide indi. Bu gidişle bu kuş türlerini de burada göremeyeceğiz,” dedi.
Marmara Denizi, 2021 Şubat’ından başlayarak sümük, balgam görünümünde bir maddeyle kaplandı. Bu nedenle mercanların, midye yataklarının, balık yuvalarının üzeri battaniye gibi örtüldü. Özellikle kalkan, pisi, vatoz gibi yassı balıklar için ölüm çanları çalmaya başladı. Bunun suçlusu tüketim hastası haline gelmiş insan türü.
Sıcaklık artışı 3-4 dereceye çıkma yolundayken; bilim insanları, bunun 1.5 derece ile sınırlandırılması için derhâl harekete geçilmemesi durumunda olacakları şöyle açıklıyor: Gezegenin bir bölümünde aşırı sıcak sonucu yangınlar ve kuraklık olurken; çok şiddetli yağış alan bazı yerlerde sel felaketleri yaşanacak ve bazı yerler de sular altında kaybolacak.
BM Hükümetler arası İklim Paneli, küresel ısınmanın yol açacağı felaketleri önlemek için yalnızca 12 yıl kaldığını açıkladı!
Sözümüzü İngiliz şair ve yazar Aldous Huxley’in düşündürücü sözlerinden birisiyle bitirelim: “Başka gezegenlerde hayat var mı diye merak ederiz, sanki bu gezegende yaşamayı becerebilmişiz gibi.”
