Berlin'de yayımlanan der Tagesspiegel gazetesi:
“Almanya ve diğer ülkeler, diplomatlarını savunmasız bırakarak ve Erdoğan'ın gülünç iddialarına karşı savunma yapmayarak iyi bir imaj çizmiyor. AB'nin Erdoğan'ın basın özgürlüğüne yönelik tutumunu öylece kabul etmesi, Türkiye'de baskı altına alınmış reform yanlılarının da işini kolaylaştırmıyor.”
Avrupalı siyasilerin NDR televizyonu gazetecilerinden öğrenmesi gerekenler olduğuna dikkat çeken Stuttgarter Zeitung:
“Belki de siyasiler bu konuda NDR televizyonunun gazetecilerinden bir şeyler öğrenebilirler. Onlar Cumhurbaşkanını kendi araçlarıyla vurdular: Erdoğan'ı, internetteki beklenmedik çıkışı üzerine ayın çalışanı seçtiler. Bu hicvin en güzel şekli" yorumunu yaptı.
Die Welt gazetesi ise Avrupalı siyasilerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısındaki tutumuna dikkat çeken yazında:
“Extra 3 'Ona paranı ver sana sığınmacı çadırı kursun' sözleriyle, AB'nin güncel ikilemine ışık tuttu. Zira tam da Avrupa'nın on yıldır karşısında durduğu Erdoğan, şimdi Avrupa'nın sığınmacı krizinin çözümünde tek umudu” dedi.
Hannoversche Allgemeine Zeitung, Avrupa'nın Türk hükümetinin NDR'e yönelik tepkisini, mülteci anlaşması nedeniyle ses çıkarmadığı üzerinden yorumladı:
"Ülkesindeki eleştirel tepkilere sürekli sinir kriziyle tepki gösteren Türkiye Cumhurbaşkanı, gerçekten de başka ülkelerdeki haberler üzerinde etkisi olabileceğine inanıyor. Ve bu, Avrupa Birliği üyelik görüşmeleri için gürleyen adam mı?"
Neue Osnabrücker Zeitung:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık bir şekilde gerçeklikle bağını kaybetti. Sadece ülkesinde gazetecileri tutuklatıp, muhalif gazeteleri kapattırmıyor. Şimdi bir de Alman basın özgürlüğünü kısmaya çalışıyor. Bu tam anlamıyla gülünç. Ve peki Federal Hükümet ne yapıyor? Hiçbir şey. Berlin'in sessizliği vahim. Almanya ve Avrupa'nın, Türkiye ile mültecilerin geri alınmasına yönelik sağladıkları anlaşmanın kendilerini şantaja açık hale getirdiği izlenimi daha da güçleniyor. "
Hükümetin 'gürültülü sessizliği' Alman siyasiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki mizahi şarkı nedeniyle Almanya büyükelçisinin Türkiye Dışişleri’ne çağrılmasına tepki gösterdi.
Yeşiller Partisi milletvekili Claudia Roth “Türk hükümeti, Federal Alman Hükümeti'nin Türkiye'de hukuk devletinin gittikçe çökmesiyle ilgili olarak içinde bulunduğu gürültülü sessizliğin tadını çıkarıyor” dedi.
Roth, federal hükümetin izlediği mülteci politikasıyla Türkiye'ye karşı “ölümcül bir bağımlılık” içine girdiğini söyledi.
Dağdelen: Temel haklar kurban ediliyor
Federal hükümetin konuyla ilgili sessizliğini eleştiren bir başka isim de Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen. ARD kanalına konuşan Dağdelen “ “Erdoğan'ın eli hâlihazırda Almanya'ya kadar uzanıyor. Dışişleri Bakanlığı basın özgürlüğünü savunmak için artık açık bir tutum almalı” dedi. (DW/RK)