Hr-info’nun haberine göre birinci ve dördüncü sınıfların Almanca, müzik ve matematik derslerine giren Petra Bollmann öğretmen değil. Her şeyden önce, bilgiyi çocuklara nasıl ileteceğini asla öğrenemedi. Petra Bollmann, öğretmen olarak çalışmanın ne kadar zor olduğunu çok çabuk öğreniyor. On haftalık bir deneyimden sonra, “Burada profesyonel bir ilköğretim okulu öğretmeni olarak çalışabileceğimi söylemekten çok uzağım” diyor ve ekliyor: “Bunu başaramadım.”
Ancak Petra Bollmann başka bir şeyi başarıyor: Hessen’deki bir ilköğretim okulunun durumu hakkında gerçekçi bir fikir ediniyor.
Bu Almanya'nın günlük yaşamı. Bu, başbakan Angela Merkel'in 2008 yılında "eğitim cumhuriyeti" yapmak istediği Almanya'nın bir eyaleti. Geschwister-Scholl ilköğretim okulu, öğretmen bulamayan, mesleği öğretmenlik olmayan vekil öğretmenlerin ders verdiği birçok okuldan sadece bir tanesi.
Bertelsmann Vakfı'na göre, 2025 yılında Almanya'da 26.000'den fazla ilköğretim okulu öğretmeni açığı olacak.
Eğitim araştırmacıları ve Kültür bakanlıkları öğretmen açığını şu gerekçelerle açıkladı:
1.2004 yılında lisans ve yüksek lisans programlarına geçilmesiyle birlikte öğretmen okullarının öğrenci kapasitesi düşürüldü.
2.2010'dan bu yana çok sayıda öğretmen emekliye ayrıldı.
3.2012'den beri doğum oranları artıyor.
4.Hem AB ülkelerinden hem de dünyanın diğer ülkelerinden göçmen akını yaşandı.
Bu araştırma ve açıklamalarda, eğitimin özelleştirilmesiyle, eğitim pastasından devlet okullarına gitmek zorunda kalan çocuklara ancak bu kadar pay düştüğü yer almadı.
Alman okullarında yeni işe alınan mesleği öğretmenlik olmayan kişilerin orasını 10 yıldan bu yana yüzde 3’den yüzde 13’e yükseldi.
"Verim/başarı düşecek"
Eğitim araştırmacısı Jörg Ramseger, öğretmen açığının somut sonuçlarını şöyle açıkladı: Genel olarak başarı düşecek. Çünkü yeterli niteliklere sahip olmayan öğretmenler çocuklara ihtiyaç duydukları şeyleri öğretemez. “Sayıları giderek artan okuma ve yazma sıkıntısı çeken çocuklara sahip olacağız. Matematik işleminde zayıf olan çocukların sayısı artacak” dedi.
Pisa testi 2018
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yapılan 79 ülkede 15 yaş düzeyindeki 600.000 öğrencinin okuma, matematik ve fen alanlarındaki başarısını ölçen Pisa testinde Alman öğrenciler, matematik ve okuduğunu anlamada ortalamanın üzerinde çıktı. Ancak bir önceki testle kıyaslandığında başarılarında düşüş olduğu açıklandı.
Araştırmayı yapan yetkililer, OECD ülkelerindeki öğrencilerin başarısının düşmesinin nedenleri arasında mülteci çocuklarının da okul sisteminde yer almasını gösteriyor. Testin sonuçlarına göre diğer ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da okuduğunu anlamada kızlar, matematikte ise erkeler daha başarılı çıktı.
Başarısız olanlar yüzde 20
Almanya açısından Pisa testinin en korkutucu sonuçlarından biri ise 15 yaşındaki her 5 öğrenciden birinin okuduğunu anlamaması. Matematik, kimya ve fizik derslerinde durumu çok başarısız olanların oranı da yüzde 20 olarak açıklandı.