Genel seçimlerde Erdoğan’ın partisi mutlak çoğunluğu kaybetti, buna karşılık Kürt partisi olarak kabul edilen HDP meclise girdi. Kısa bir süreden bu yana ülkede bir tür iki cepheli bir savaş sürüyor.

Bir yandan hava kuvvetleri IŞİD mevzilerine saldılar düzenliyor. Diğer taraftan ise IŞİD’e karşı savaşan PKK mevzileri bombalanıyor.
Her ikisinin de birbirine karıştırılmasıyla hükümet yurt dışından göstermelik yurt içinden ise sert eleştiriler alıyor.

Bununla birlikte iki yıldan fazla bir süreden beri dünyaya Türkiye’den farklı resimler geliyor: İstanbul’daki Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce genç, daha fazla demokrasi talebiyle Erdoğan’ın politikalarını protesto etmek için gösteri yaptı. Hükümet bu talebe polisin saldırılarıyla cevap verdi.

Ve bu da daha önce olduğu gibi Erdoğan’ın içeride ve dışarıda güçlü bir politikacı çizgisine devam etmek istediğini gösteriyor.

Kürt sorununu çözme konusunda ısrarlı bir politikacı olduğu belirtilen Erdoğan’ın bu plandan vaz geçmediği iddia ediliyor. Bu da sorunu kendi istediği şekilde çözmek istemesiyle gerekçelendiriliyor. Erdoğan, partisi AKP’nin mutlak çoğunluğu kaybetmesiyle duvara toslayan politikasını, HDP’yi terörize ederek güçten düşürüp yeniden güç haline gelerek yeniden umut haline getirmek istiyor.