İnisiyatifin himayesi AB kurumlarının yanı sıra Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Norveç ve Suudi Arabistan tarafından üstlenilecek.
En erken gelecek yıl Corona Virüsü aşısının bulunmasıyla küçük bir piksle dünya çapında çok sayıda insanın hayatı kurtulacak. Ancak önce kim kullanacak ve bedeli ne olacak? Bu nedenle kıyasıya bir çekişme yaşanıyor.
İlk anda kulağa hoş geliyor. Ancak eleştiriler de var. Örneğin Sınır Tanımayan Doktorlar Birliği. Halkın vergilerinden yapılacak yardımla araştırma yapılacak. Ancak ilaç veya aşı satışa çıktığında fiyatını aşıyı bulan şirket belirleyecek ve parayı cebine indirecek. Halkın verdiği vergilerle finanse edilecek araştırmalar sonucu bulunacak ilacın tüm insanların kullanımına hazır olacağına dair bir otomatik kural yok. Şu da unutulmamalı ki, şirketlerin tek amacı en büyük ciroyu yapmaktır. Buradan çıkan sonuç ise bulunacak ilacı veya aşıyı öncelikli olarak zengin ülkelerin kullanacağı kaygısıdır.
ABD Başkanı Trump, "önce Amerika" ideolojisini izliyor. Almanya’daki aşı üreticisi firma WHO'ya yaptığı yardımı iptal etti. Dolaylı olarak fizikçi ve Almanya Başbakanı Merkel haftalardır bu politikayı eleştiriyor.
O-Ton
Merkel-aşı
"Bilim hiç bir zaman ulusal değildir. Bilim insanlara hizmet eder. Bir ilacın veya aşının bulunması durumunda tüm dünyanın kullanımına açık olmalı, herkes tarafından ödenebilir olmalı"
Başbakan video yayınında bunun için 8 milyar euroya ihtiyaç olduğunu söyledi. Bunun büyük bir bölümü Almanya ve AB tarafından organize edilecek bağış konferansında gerçekleşecek. Almanya bunun için üç basamaklı milyonluk bir yardım yapacak. ABD'nin araştırmanın finansmanına katılıp katılmayacağı ise bilinmiyor.