Chemnitz’de taraftar toplamak isteyen Neonaziler, insanları yabancılara ve mültecilere karşı kışkırtmak ve çıkardıkları olaylara kılıf uydurmak için şiddet mağduru kadınların fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşımıştı. Bu kadınların ya yabancılar tarafından öldürüldüğü ya da dövüldüğü yalanı yayılmıştı.
Ya bu yalanlara inanlar?
Otoriter bir rejim isteyen veya otoriter rejimle idare edilen ülkelere baktığımızda, liderin, böyle bir rejimi isteyenlerin hastalıklı ruh halini temsil ettiğini buluruz.
Burada yasaklayarak, cezalandırarak, dışlayarak, yok sayarak, hakaret ederek, sevgiden mahrum bırakarak yetiştirdiğimiz insanların nefret, kin ve şiddet dolu bilinçaltının çalışmaya başladığını görürüz.
Bu bilinçaltı yaşamı, insana işkence yapılmasına, insanların tutuklanmasına, insanların gözaltında yok edilmesine, savaşlara, “zaten açık kapıymış, ne kaybederdi ki?” diyerek tecavüzlere büyük bir zevkle destek verir. Bu insan enerjisini nefret ve intikam duygusundan alır.
Bu üç bin yıldır insanlıktan uzaklaşma yolunu izleyen insan denen hayvanın geldiği yerdir.