CDU’lu vekil Linnemann

|   Almanya

„Almanca bilmeyen ilkokula gidemesin“

İlkokula gidebilmek için Almanca bilmenin ön koşul haline getirilmesini isteyen CDU’lu politikacı Carsten Linnemann’ın bu açıklaması tepki yarattı. Ancak tepkiler var olan gerçeğin üstünü örtme işlevinden, hedefi çarpıtmaktan başka bir işe yaramıyor.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) federal meclis grubu başkan yardımcısı Carsten Linnemann, Almanca'yı yeterince bilmeyen çocukların ilkokula alınmaması gerektiğini söyledi.
Pazartesi günü Rheinische Post gazetesine yaptığı açıklamada Linnemann, "Açık konuşmak gerekirse, çok az Almanca konuşan ve anlayan bir çocuğun ilkokulda yeri yoktur" ifadesini kullandı. Linnemann, "Bu noktada okul öncesi zorunluluğu getirilmelidir. Gerekli durumlarda okula alınma süreci engellenmelidir. Bunun elbette maliyeti vardır ancak entegrasyon eksikliği ve yetersiz eğitim nihayetinde çok daha pahalıya patlar" diye konuştu.

Yoğun tepki
Linnemann’ın açıklamaları, Almanya genelinde birçok kişi ve derneğin tepkisini çekti.
Alman Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) yönetim kurulu başkanı Ilka Hoffmann, çocukların öğrenme sürecinin en iyi biçimde ilkokulda gerçekleştiğini ifade etti. İlkokul öğrencilerinin dersleri takip edememesinin elbette bir sorun olduğunu ifade eden GEW temsilcisi, dil eğitiminin tüm derslere entegre edilmesi gerektiğini söyledi.

Alman Filologlar Birliği Başkanı Susanne Lin-Klinzing'den ise Linnemann'ın önerisine destek verdi. Yetersiz dil bilgisine sahip olan çocukların okul öncesi eğitim alarak dil hazırlık dersleri alması fikrine sıcak baktığını kaydeden Lin-Klinzing, okul başladığında da dil eğitiminin derslere paralel bir biçimde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

Ayrıca Yeşiller ve Sol Parti'den de Linnemann'ın önerisine sert tepkiler geldi. Yeşiller, söz konusu öneriyi "yabancılar sınıfı" olan 1980'li yıllara bir dönüş olarak nitelendirirken, Sol Parti ise Linnemann'ın fikirlerini "aptalca bir sağcı gevezelik" olarak tanımladı.

CDU’lu politikacı Carsten Linnemann ırkçılık yapmakla da eleştirildi. Ancak bu sunun üstesinden nasıl gelineceğine dair somut bir açıklama gelmedi.

Dil sorunu çocuğun sosyalleşmesinin önünde yüksek bir duvar. Dili iyi konuşamayan ve anlayamayan çocuk, haklı olarak sosyal, kültürel etkinlikleri sıkıcı buluyor.

Basın
Linnemann’ın dil sorunu açıklaması

Aachener Zeitung, CDU'lu milletvekili Carsten Linnemann'ın "Almanca'ya hâkim olmayan çocukların ilkokula alınmaması gerektiği" yönündeki sözlerini şöyle yorumladı:

"Tüm çocuklar için istenen eğitim başarısına ulaşmanın çok basit bir çözümü var; Linnemann da bunun bilincinde: Para, para, para! Uyum ve eğitimle 'paralel toplumlar'ın önüne geçilebilir. Bunun araçlarını siyasiler yalnızca talep etmekle kalmamalı, aynı zamanda bu araçları sağlamalı da. Bu konuyu siyasi yelpazenin sağ uç noktalarından oy devşirmek için sığ bir biçimde dillendirenler ne ülkelerine ne de partilerine iyilik yapmış oluyorlar."

“Linnemann partisinin buradaki rolünü kendine sormalı” diye yazan Frankfurter Rundschau, yorumuna şöyle devam ediyor:

"Günümüzde okullarda var olan problemleri son dönemdeki göçe indirgeyenler bu problemlerde kendi payları olduğunu görmezden geliyorlar. Birlik partileri hükümette sorumlu konumda olduğundan Linnemann partisinin buradaki rolünü kendine sormalı. Linnemann'ın sözleri üzerine alevlenen tartışma yanlış bir tartışma. Doğru tartışma fırsat eşitliği üzerine olmalıydı. Asıl mesele, finansal kaynakların nasıl paylaştırıldığı ve eğitime yapılan yatırımlar. Hâlihazırda mağdur olanların önünü tıkayan değil, şanslara olanak veren adil bir vergi sistemi mesele."

Et vergisinin artırılması gibi partilerin yaz boşluğunda unutulmamak için yaptıkları politik cambazlıklar yerine kanayan yara durumundaki bu sorun üzerinde durmak daha faydalı değil mi?

Yeşilci politikacı Avukat Memet Kılıç’a Linnemann’ın açıklamasıyla bağlantılı olarak şu soruları sorduk:
1.İlkokula gidebilmek için Almanca bilmenin ön koşul haline getirilmesini isteyen CDU’lu politikacı Carsten Linnemann’ın bu açıklaması tepki yarattı. Ancak tepkiler var olan gerçeğin üstünü örtme işlevinden başka bir işe yaramıyor. Bu açıklamayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
2.Bu açıklamanın bir yanı büyük koalisyon hükümetinin eğitim politikasının iflası olarak değerlendirilebilir mi?
3.Çoğunluğu göçmen ailelerden gelen, Alman çocukları da dahil olmak üzere her beşinci çocuğun Almancayı anlayamadığı açıklandı? Göçmen kökenlileri dikkate alırsak, çocuklara evde bakmanın ödüllendirilmesinin çocukların dil öğrenmesine zarar verdiği söylenebilir mi?

4.Dil sorunun çözülebilmesi için eğitim politikasında nasıl bir değişiklik yapılması gerekiyor?

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için