Brecht‘in ölümünün 60.yılı

|   Almanya

Yatağının üzerindeki "Gerçek somuttur", yazısıyla düşünce sistemini açıklayan şair, tiyatrocu Brecht, tüm ölümlüler gibi 60 yıl önce 14 Ağustos 1956 tarihinde hayata veda etti.

“Gerçek somuttur” ile anlatmak istediği bir şeyin ya da bir olgunun somutluğu¬nun yanı sıra aynı zamanda değiştirilebilir oluşu düşüncesini de, yani diyalektiğini de içeriyor olmasıydı. Bir şey "somut" olduğunda, belirli bir zamanda ortaya çıkıyor ve yine o zamanla kayboluyor. Ya¬ni, Brecht'in deyimiyle "her zamanlık" olmuyor.
Brecht’e göre "Her zamanlık" olan, hep olduğu gibi kalandır. Tarihselleştir¬me, "sabit" tasarımları, durağanlığı ve sonsuz şimdiki zamanı par¬çalar. "Her kim ki dün¬yanın nasılsa öyle kalmasını ister, o dünyanın durmasını ister."

"Brecht hâlâ güncelliğini koruyor mu?" sorusuna, bu soru başka bir soru sormadan yanıtlanamaz diyen MANFRED WERKWERTH*: "Düşünmek hâlâ güncelliğini koruyor mu?" sorusuyla cevap veriyor.


Herkes Brecht’i tanıdığı iddiasında. Ancak Hegel'e göre tanıdık olan, tanıdık olan bilinmediği içindir.

Brecht'e göre her kuşak, bir önceki kuşağı red¬detme hakkına sahiptir. Zamanı dolmuş araçları parçalamanın haklı nedeni olabilir. Brecht de böyle yapmıştır. Ama bir koşulda: Parçalama yeni serbest alanlar sunmalıdır, enkaz yığınları değil.

WERKWERTH, Brecht’i anlatırken, “çalışma arkadaşlarının sosyal yaşamda ya da daha önce tiyatrodaki statülerine değil, yararlılık derecelerine bakardı. Kıdemli olmaya ya da dışarıda elde edilen başarıya göre de değerlendirilmezdi insanlar. O an somut olarak yapılan öneriler, eleştiriler ve katkılar ölçüsünde değerlendirilirdi herkes” diyor.

Onun için düşünmek de¬mek eyleme geçmekti; konuşmak, tartışmak, eleştirmek, plan yap¬mak, tasarlamak, yeniden tasarlamak. Onun için bir düşünce ancak dile getirildiğinde, daha iyi bir tanımla, yazıya döküldüğünde var olmaya başlardı.

Brecht için zevk alma¬dan düşünmek, hava almadan nefes almak gibiydi.

“Brecht'in teorisinin tiyatroya daha fazla teori getirmek yerine, daha fazla tiyatro getirdiği gözden kaçırılmıştır”, diyor WERKWERTH.

Brecht'i "karanlık dönemlerde" dehşete düşüren şey haksızlığın hâkim olması değildi, çünkü haksızlık bu dönemlerin ayrılmaz parçasıydı, Brecht için, "haksızlık hâkimken buna isyan edilmemesi" dehşet vericiydi.

Brecht'e göre politik tiyatro, 'konusu politik olan' tiyatro değil¬dir. Tersine, gösteren ve yol açan politik bir duruştur. Onun için po¬litik duruşun anlamı ise koşulların değiştirilmesi yetisi ve bundan alınan hazdır.

Peki öyleyse Brecht tiyatrosu çağımıza bir yanıt verebilir mi?
En iyi yanıt, bunu denemektir. Çünkü: Muhallebinin tadı yer¬ken belli olur.
Brecht’in tarihselleştirilmesi, ancak Brecht’i aşan bir tiyatrocunun çıkmasıyla mümkündür. Analog telefonun kendisinden daha ileri oluşuyla kendisini aşan digital telefona yerini bırakması gibi.(TeK)

*Manfred Werkwerth: Brecht’in asistanı.

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için