Beslenme Yoksulluğu

|   Almanya

Bayram günlerinde mide gurultusu

Noel ve yılbaşı denildiğinde akla sofralar, bolluk ve paylaşma geliyor. Ancak Almanya’da bu günler, yüz binlerce çocuk için açlıkla baş etmeye çalışmak anlamına geliyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birinde, bayram günlerinde bile mide gurultusu duyuluyorsa, bu artık bir sosyal yardım meselesi değil, yapısal bir adalet sorunudur.

Gıda bankalarından (Tafeln) yararlananların üçte biri çocuk. Gençlik yoksulluğu artıyor, bağışlar azalıyor, yeni kabuller durduruluyor.
Gıda bankaları bu yıl yoksullara 256.000 tondan fazla gıda dağıtmak zorunda kaldı.

Noel bayramları yaklaşırken ülkede yoksullar ve en yoksullar her yıl olduğu gibi yeniden medyanın odağına giriyor. Alman haber ajansı dpa da Salı günü gıda bankalarına durumu sordu. Genel ekonomik gerileme dikkate alındığında sonuç şaşırtıcı değil: Durum kötü. Yardım kuruluşlarından yararlananların artık üçte birini çocuklar ve gençler oluşturuyor.

Gıda bankaları başkanı Andreas Steppuhn’un dpa’ya verdiği bilgiye göre, yardımlardan faydalananların yüzde 20’si 63 yaşın üzerinde, yaklaşık yüzde 30’u ise reşit değil. Steppuhn, “Özellikle çocukların sayısının geçen yıla kıyasla biraz artmış olması bizi endişelendiriyor” dedi. Genel hayat pahalılığındaki artış ve yüksek gıda fiyatlarının insanları zorladığını vurguladı. Üstelik artık herkese yardım ulaştırmak mümkün değil: Yerel gıda bankalarının üçte birinden fazlasında bekleme listeleri ya da yeni başvuru kabulü durdurulmuş durumda.

2024 itibarıyla gıda bankalarının 1,5 milyon ‘müşterisi’ bulunuyor. Bunların bir önceki yıl yüzde 28’i çocuktu. Son verilere göre yarım milyondan fazla çocuk ve genç, gıda bağışlarına bağımlı. Almanya genelinde 974 yerel gıda bankası var; bunların büyük çoğunluğu batı eyaletlerinde. 174 şube ile Bavyera ilk sırada, sadece 29 gıda bankası bulunan Mecklenburg-Vorpommern ise son sırada.

Gıda bankalarından yardım alanlar arasında çocukların oranının yüksek ve artıyor olması, bu yıl yayımlanan ve ülkedeki gençlerin önemli bir bölümünün süregelen kötü koşullarına işaret eden diğer raporlarla da örtüşüyor. Kasım ayında UNICEF Almanya ve Alman Gençlik Enstitüsü’nün yayımladığı rapora göre, Almanya’da her yedi çocuktan biri yoksulluk riski altında. Yüzde 9’u ise “ciddi maddi ve sosyal yoksunluk” içinde; yani günlük temel ihtiyaçların birçoğuna, hatta yeterli gıdaya bile erişemiyor.

Çocukların sekizde biri Bürgergeld’e (sosyal yardım) bağımlı; bu da yardımdan yararlanan herkesin üçte birini çocukların oluşturduğu anlamına geliyor. Bu yardım, bilindiği üzere, hem ucuz işgücü rezervini korumak hem de çalışanlar üzerinde geçim korkusunu canlı tutmak amacıyla mümkün olan en düşük düzeyde belirlenmiş durumda. Paritätischer Wohlfahrtsverband’ın Ekim ayında yaptığı bir araştırmaya göre, Bürgergeld alanların sadece yüzde 10’a yakını sağlıklı beslenebildiğini düşünüyor. Yardım alan ebeveynlerin yarısı, çocukları için kendi yemeğinden kısmak zorunda kaldığını söylüyor. Kurumun Genel Müdürü Joachim Rock, araştırmanın sunumunda “Milyonlarca insanın en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaması bir skandaldır” dedi.

İşin acı ironisi şu: Gıda sanayisinde artan ekonomik verimlilik, arz durumunu daha da kötüleştiriyor. Örneğin sadece birkaç gün önce Hamburg Gıda Bankası, bağış miktarlarının düşmesi nedeniyle alarm verdi. Tagesschau’nun haberine göre, orada yardım alan yaklaşık 40.000 insan için geçen yıl yüzde 30 daha az gıda bulunuyordu. Kiel Gıda Bankası’ndan Frank Hildebrandt ise NDR’ye yaptığı açıklamada, perakende sektöründeki artan dijitalleşme sayesinde talebin daha isabetli planlandığını, bu nedenle bağışlanacak daha az gıda arttığını söyledi. Bu yüzden artık yalnızca marketlere değil, üreticilere de yönelmek gerektiğini belirtti.

Junge Welt’in haberine göre, Tafel Başkanı Steppuhn, dpa’ya yaptığı açıklamada bu yıl gönüllü sayısının artmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Yoksulluğun istisna değil, giderek kalıcı bir gerçekliğe dönüştüğü bir ülkede, çocukların açlığını bağışlarla telafi etmeye çalışmak, sorunu çözmek değil, onu normalleştirmektir. Ancak Noel öncesi sosyal durum haberlerinde neredeyse hiç sorulmayan asıl soru şu: Dünyanın (hâlâ) en büyük ekonomilerinden birinde, gıda bankaları gibi kurumlara gerçekten de neden ihtiyaç duyuluyor? 

İlişkili haberler 

Almanya’da çocuk yoksulluğu derinleşiyor

Almanya'da her yedinci çocuk yoksulluk riski altında

 

 

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için