Berlin

|   Ana haber

Konutların kamulaştırılması için 350.000 imza

Neredeyse on Berlinliden biri “Deutsche Wohnen vb’lerinin kamulaştırılması” referandumunu imzaladı. Dolayısıyla bir oylama kaçınılmaz görünüyor.

26 Eylül’de yapılacak genel seçimlere büyük bir olasılıkla bir seçim daha eklenecek. 

Çünkü Tagesspiegel'in haberine göre "Deutsche Wohnen gibilerin kamulaştırılması“ inisiyatifi 350.000’den fazla imza topladı. Böylece Berlinlilerin büyük konut firmalarının kamulaştırılması için oy kullanmalarının önü açıldı. 

Pandemi koşullarına ve CDU, FDP, SPD gibi partilerin referandum karşıtı tutumlarına rağmen inisiyatif bugüne kadar 346.000 imza toplayarak senatörlüğe teslim etti. Böylece siyaset ve emlak sektörü üzerindeki baskı artmaya devam ediyor.

İnisiyatif Berlin’de kamulaştırılacak 240 binden fazla konutun demokratik ve şeffaf bir şekilde kamu yararına yönetilebilmesi için de, kiracı temsilcilerinden, çalışanlardan, belediye ve senato temsilcilerinden oluşan bir kurumun oluşturulmasını da talep ediyor. 

Mayıs ayı sonuna kadar toplanan 200 bine yakın imzanın üçte birinin Alman vatandalığı olmadığı gerekçesiyle geçersiz sayılmıştı.

“Antidemokratik bir tutum”
Sosyal konutların kamulaştırılması için oluşturulan inisiyatifin içinde yer alan Ahmet Tuncer, halk oylamasına gidilebilmesi için Alman vatandaşlığı şartının konmasının antidemokratik bir tutum olduğunu söyledi. Ahmet Tuncer, “Kira artışları sadece Alman vatandaşlarını değil bu şehirde yaşayan ve vergilerini ödeyen yüzbinlerce yabancı ülke vatandaşlarını da olumsuz etkiliyor. Onlardan vergi alırken ülke vatandaşlığına bakmıyorsun ama demokratik haklarını kullanmak istedikleri zaman Alman vatandaşı olmasını şart koşuyorsun. Bu kabul edilecek bir şey değil. Bu insan haklarına aykırıdır” dedi.

Kamulaştırma anlaşmazlığı: Almanya’da uygun kirayla konut bulmanın hayali bile acı vermeye başladı. Konut tekelleri Vonovia veya Deutsche Wohnen gibi firmaların elinde en az 1 milyon konut var. Kiraları bunlar belirliyor. Bu özel şirketler sadece Berlin’de 110.000 konuta sahip. Yıllık kira gelirleri 1 milyar eurodan yüksek.

Federal Almanya’da kamulaştırmalar
Ne var ki kapitalist üretim biçiminin hüküm sürdüğü Federal Almanya Cumhuriyeti’nde de arasıra kamulaştırmalar yapıldı: Örneğin Emlak Bankası Hypo Real Estate Bank. 2009 yılında iflasın eşiğine gelen banka halkın vergileriyle yaşatıldı. Bunun için federal hükümet halkın vergileriyle bankanın tüm hisselerini satın alarak kamulaştırdı.

Kamulaştırmaya çok öfkelenen FDP'li politikacı Hermann Otto Solms,:” Kamulaştırma, sosyal piyasa ekonomisinin değil sosyalist planlı ekonominin bir aracıdır” demişti. Ama kamulaştırıldı, çünkü Anayasa’nın 14. Maddesi “Mülkiyet Hakkı“nın kapsam ve sınırları yasalarla belirlenir diyor. Ve 3.pragrafta kamulaştırmanın, toplumun yararı için mümkün olduğuna ve tazminat karşılığında olabileceğine hükmediyor.

Buradan çıkan sonuç şu: Bir şirket kendisine ait bir ev, bir arsayla ilgili olarak kafasına göre hareket edemez. Bir elektrik hattı, bir yol yapılmak istendiğinde mülkünü satmak istemeyen kişiye tazminat ödenerek arazi kamulaştırılabilir. 

Federal Almanya Cumhuriyeti’nde bu güne kadar işler durumdaki bir şirket devletleştirilmedi. En fazla iflas etmiş bankalar kamulaştırıldı.

Berlin’deki Halk Oylaması’ndaki talepler Komünizm’deki planlı ekonomiyi çağrıştırıyor: Yeniden uygun kiralı konutların oluşturulabilmesi için konut tekellerini kamulaştırmak. Sosyalizmin temel prensibi olan planlı ekonomi uygulayan „Sosyalist“ ülkelerde işsizlik ve konut sorunu gibi sosyal sorunlar yoktu. “Çünkü işsizlik ve konut sorunu gibi sosyal problemler kârını ve sermayesini genişletmek isteyen kapitalizmden kaynaklanıyor. Yani üretim hep birlikte yapılıyor ama üretilen mallar özel şirketlerin oluyor.”

Kamulaştırmaya Evet mi, Hayır mı?
Halkın oylarıyla iktidara gelen ve parlamentoda onların çıkarlarını savunacaklarına dair yemin eden partiler, halkın kararına karşı şirketlerin yanında yer almakta beis görmüyor. CSU-Başkanı Söder, halkın talebine, kamulaştırmaların sosyalist fikirler olduğunu ve burjuva politikalarıyla ilgisi olmadığını belirterek karşı çıktı. SPD, FDP ve AfD de aynı şekilde kesin olarak kamulaştırmaya karşı olduğunu açıkladı.

Başkentte kiralar 2008 yılından bu yana katlanarak arttı: 2008 yılında metrekaresine 5,20 euro ödenen dairelere 2021 yılında 10,17 Euro ödeniyor. Bu gelişmeyi üç yıldır iktidarda olan SPD, Sol parti ve Yeşiller koalisyonu da değiştiremedi.

Referandumun başarılı olabilmesi için seçme seçilme hakkı olan seçmenlerin yüzde 25’ininm referandum için yapılacak oylamaya katılması gerekiyor.

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için