Türkiye’de basın özgürlüğü meselesinin farklı boyutlarıyla işlendiği 16 sayfalık özel baskı, Türkçe-Almanca olarak internette taz.de/turkiye adresinden de okunabilecek.

Özel sayının tanıtımı için Berlin'de düzenlenen basın toplantısında konuşan gazetenin medya editörü Marlene Halser, bu fikrin Türkiye ile AB arasında mülteci krizini aşmak için yapılan anlaşmanın ardından doğduğunu söyledi.
Türkiye’de özellikle basının çeşitli yöntemlerle baskı altına alındığını vurgulayan Halser, buna örenek olarak haber merkezlerinin basılmasını, Can Dündar ve Erdem Gül’ün casusluk suçlamasıyla tutuklanmasını gösterdi.
Bu muamelelerin “buz dağının sadece görünen kısmı” olduğunu söyleyen Halser, özellikle Kürt nüfusun yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu’dan haber geçen gazetecilerin tehdit altında olduğunu vurguladı. Halser, ancak Türk gazetecilerin yaşadığı baskının Almanya’da yeterince konu edilmediğine işaret etti.

Die tageszeitung editörü Fatma Aydemir, “Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi hiçbir zaman parlak olmadığını” vurguladı. Aydemir, “Ermeni soykırımından” veya ülkenin doğusundaki Kürtlerin durumundan söz eden gazetecilerin geçmiş yıllarda Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi uyarınca “Türklüğe hakaret” suçlamasıyla hakim karşısına çıkartıldığını hatırlattı.
2013 yılında Gezi olaylarının basın özgürlüğü açısından bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Aydemir, çeşitli kentlerde günler boyunca süren gösterilerin bir çok televizyon kanalında yer almamasının soru işaretleri yarattığını dile getirdi.

İfade özgürlüğü de kısıtlanıyor
Die günlükgazete”nin hazırlanmasına katkı sağlayan haftalık Agos gazetesi editörü Gözde Kazaz da, Güneydoğu’da çatışmaların durmasını isteyen “Barış için Akademisyenler Bildirisi”ne imza atanlar hakkında soruşturma açıldığını hatırlatarak, “bu mesele konusunda artık konuşmak bile terör propagandası yapmakla eş değer tutuluyor ve bunu genel olarak çok tehlikeli buluyorum” dedi.

Taz 68 gençlik hareketi sırasında çıkmış bir gazete. Bu gün o dönemdeki hedeflerinden uzaklaşmış olsa da, o dönemde bir yurttaş gazetenin nasıl olması gerektiği sorusuna cevap verebilecek özelliklere sahipti.

Gazetenin önemli habercilik özelliklerinden birisi, bir eylem veya toplantı haberinin en az iki kişi tarafından yapılması prensibiydi. Bunun gerekçesi ise tek kişinin değil iki kişinin bakış açısının okuyucularla paylaşılmasıydı. Yapılacak haberler redaktör değil gazeteciler tarafından belirleniyordu.