Berlin’de çeşitli sivil toplum kuruluşlarının organizasyonuyla gerçekleştirilen ve yaklaşık 15.000 insanın katıldığı ırkçılık karşıtı miting, Zafer Anıtı önünde çocuklara yönelik müzik ve çeşitli etkinliklerle başladı. Çocuk aktiviteleriyle, demokrasinin özellikle çocuklar ve gençlerin geleceği için ne kadar önemli olduğunun altı çizildi.
Mitingde söz alan konuşmacılar, yaklaşan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesinde Avrupa’da artan ırkçılık ve aşırı sağ tehdide dikkat çekerek, demokrasinin korunması için artık daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini ifade etti.
Demokrasinin adresleri
Neden sokağa çıktıklarını ise “ırkçılığa ve sağcı aşırılıkçılara karşı güçlü bir mesaj göndermek için” cevabını verdiler. Ancak “Oy verin ve demokrasiyi seçin” çağrısıyla AfD’nin güçlenmesinin sorumlusu partiler, “daha fazla mülteciyi hızlı bir şekilde sınır dışı etmeliyiz” gibi çağrılar yapan partiler “demokrasinin adresi” olarak gösterildi.
Mitingde Almanya’da göçmen kökenli insanların ve diğer aykırı grupların, AfD’nin yükselişiyle tehdit altında olduğu da hatırlatıldı.
Başsağlığı dilemelerin, bayrakların yarıya indirilmesinin veya kısa bir demokratik protesto dalgasının tek başına sorunu çözeceğine inanmak ya saflıktır ya da tembelliktir. Instagram üzerinden bir plaj barındaki genç zengin ırkçıların videosuna öfkelenmek de yeterli değil.
“Sosyal turizm” ve “Küçük Paşalar” konuşmalarıyla yapılan ucuz sansasyonellik bile faşistleri yakalayıp burjuva kampına geri getirmiyor. Sınırların kapatılması, mültecilerin durumunun daha da kötüleşmesi veya çok sayıda kişinin sınır dışı edilmesi, faşistleri daha az faşist yapmıyor, onları tatmin ediyor.
Faşizmi, ırkçılığı, yabancı düşmanlığını besleyen ve politik güç haline getiren sosyal eşitsizliğe, yoksulluğa, sosyal konut açığına karşı örgütlenmeden ve bu örgütlülüğe sendikal hareketi katmadan ırkçılığa ve faşizme karşı zafer kazanılacağına inanmak saflıktan başka bir şey değildir.
Binlerce insanın AfD’ye karşı, ırkı katliamlara karşı, çevre kirliliğine karşı sokağa çıkması pek bir şey değiştirmedi. Çünkü üretimden gelen gücü kullanamayan yani cüzdanlara dokunmayan bir harkete verilecek cevap şudur: „Sokaklar yürümekle aşınmaz.“ (S.Demirel)