Özellikle Hessen'deki aş evleri Corona nedeniyle yoksullaşan kesimlerin ihtiyaçlarını karşılamada zorluk çekmeye başladı. Hessen'deki kentlerde aş evlerinden alışveriş yapanların sayısında yüze 15'lik bir artış tespit edildi. Aynı şekilde özel şirketlerin yardımı ile ayakta kalan ve Tafel olarak adlandırılan aş evleri giderek daha az yardım alıyor. Süpermarketlerde eskiden olduğu gibi zamanı geçen gıda maddeleri pek kalmıyor. Tafel yöneticileri Hessen Eyalet Hükümetiyle olası teşvik için görüştüklerini, ancak teşvik verilip verilmeyeceğinin henüz belli olmadığını bildirdi.
Tam zamanlı çalışan her beşinci emekçi düşük ücretli
Bugün ajanslara düşen bir habere göre Almanya'da tam saat çalışanların beşte biri düşük ücrete çalıştırılıyor. Bu ülkede yaklaşık dört milyon emekçi düşük ücretlerle çalışıyor. Bu da tam zamanlı çalışanların neredeyse yüzde 20'sine tekabül ediyor.
Bu, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi federal hükümetin Sol partinin soru önergesine verdiği cevaba dayanıyor. Düşük ücret sektörü sendikaların da desteğiyle SPD-Yeşiller koalisyonu döneminde agenda 2010 kapsamında çıkarılan çalışma yasalarıyla atağa geçti.
Almanya’da yaşlılıkta yoksulluk artacak
Düşük ücrete çalıştığı için çalışırken yoksul olan, emekli olduğu zaman da yoksul oluyor. Her altıncı emeklinin yoksul olduğu Almanya’da bu insanlar aş evlerinin önünde kuyruğa giriyor. Yapılan araştırmalar, gelecek yirmi yıl içinde her beşinci emekli yoksul olacak. Bertelsmann Stiftung tarafından yapılan araştırmanın sonucuna göre yoksulluk tehdidi altındaki emeklilerin oranı 20 yıl sonra yüzde 16,8'den 21,6'ya çıkacak.
Die Linke partisinin istihdam piyasaları sözcüsü milletvekili Sabine Zimmermann düşük ücret sektörünün genişlemesinin bilinçli bir tercih olduğunu söyledi. Corona Pandemisinin bu sektörde çalıştırılan işçilerin ve ailelerinin durumunu daha da kötüleştirdiğini vurgulayan Zimmermann, ilk adım olarak kısa çalışma parasının ve işsizlik parasının artırılmasını ve asgari ücretin en az 12Euro'ya yükseltilmesini talep etti.
Corona gündelik yaşamdan yavaş yavaş kayboluyor, Almanya rahat bir nefes alıyor. Ama herkes neşeyle hayatın tadını tekrar çıkaramayacak. Bazıları borç içinde. Ve gelecekte yoksulluğun ve eşitsizliğin artması korkusu bacayı sarmış durumda.
Her şey gün gibi ortada: Düşük ücretliler, göçmen geçmişine sahip insanlar ve küçük serbest meslek sahipleri pandeminin kaybedenleri arasında.
Artık kiralarını ödeyemiyorlar, ihtarlar birikiyor, mahkemeden mektuplar geliyor. Birçoğu için kişisel iflas artık bir seçenek bile değil.
Salgın ayrıca, kriz zamanları için rezerv oluşturamayan düşük gelirli insanları da özellikle zorluyor. Bunlar arasında genellikle yarı zamanlı çalışan göçmenlik geçmişine sahip birçok insan bulunuyor. Ancak düşük ücret sektöründe çalışan herkes bu durumdan etkileniyor. 2003 yılında işgücü piyasası reformlarının başlamasıyla birlikte, yarı zamanlı ve düşük ücret sektörünün işgücü piyasasındaki payı fırladı. 2019'da - son yıllardaki iyi ekonomik duruma rağmen - 7,4 milyon emekçi düşük ücretli sektörde çalışıyordu.
Nitekim 1980'lerden itibaren göreli yoksullukta bir artış gözlemleniyor. Orta sınıf azalırken, özellikle zenginlerin oranı da istikrarlı bir şekilde artıyor.
www.br.de/nachrichten/deutschland-welt/schuldenfalle-corona-betroffene-und-berater-am-limit,Sd3JDvP
