Nürnbergli antifa aktivisti Hanna S., Budapeşte’de gerçekleşen Neonazi-Antifa çatışmalarına katıldığı gerekçesiyle 26 Eylül’de Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi tarafından beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Çatışmalar, Macaristan’da her yıl düzenlenen NS etkinliği “Onur Günü”ne karşı yapılan antifa protestoları sırasında yaşanmıştı.
Junge Welt gazetesine konuşan Hartmut Brückner, davanın arka planını şöyle özetledi: “Olayların ardından Macar ve Alman yetkililer tarafından antifa aktivistlerine yönelik bir av başlatıldı. Çok sayıda sol görüşlü aktivist gözaltına alındı, yargılandı ve iade tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Protestolara katılanlar ‘suç örgütü üyeleri’ olarak gösteriliyor.”
Brückner, beş yıllık hapis cezasının siyasi bir mesaj taşıdığını vurguladı: “Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi, Hanna’yı beş yıl hapse göndermekle tüm antifa aktivistlerini hedef alan bir mesaj vermiş oldu. Amaç, hareketi yıldırmak ve siyasi protestoları engellemek.”
Mahkeme, Almanya Federal Savcılığı tarafından talep edilen dokuz yıllık hapis cezasının altında kaldı. Savcılık, Hanna’ya yönelik cinayete teşebbüs iddiasını gündeme getirmiş, ancak mahkeme bunu kabul etmemişti. Yine de suç örgütü üyeliği ve tehlikeli yaralama suçlamaları onaylandı. Brückner, “Savcılık, mümkün olduğunca uzun bir hapis cezası elde etmek için iddiaları abarttı” dedi.
Brückner, Münih davasının yaklaşan benzer davalar için bir örnek teşkil ettiğini belirtti. Düsseldorf ve Dresden’de, Neonazi karşıtı protestolara katıldığı iddia edilen 13 insan hakkında yeni davaların açılması bekleniyor. Almanya Federal Savcılığı, olası tüm aktivistleri yüksek hapis cezalarıyla yargılamayı hedefliyor.
Son olarak Brückner, bu baskılara karşı dayanışma çağrısı yaptı: “Bu süreçlerde, tutuklu aktivistleri desteklemek, davaları takip etmek, mali katkıda bulunmak ve antifa hareketinin kriminalize edilmesine karşı çıkmak herkesin görevidir.”
Hanna S.’ye verilen ceza, Avrupa’daki antifa hareketinin karşı karşıya olduğu hukuki baskının ve politik yıldırma çabalarının sembolü oldu. Aktivistler, dayanışma çağrılarıyla hem tutuklu arkadaşlarını desteklemeyi hem de hareketin kriminalize edilmesine karşı çıkmayı sürdürüyor.
