Göçün nasıl değerlendirildiği yaş ve bölgelere göre değişiklikler gösteriyor. Özellikle gençler risklerden ziyade fırsatları göz önünde bulunduruyor. Çalışma, “Hoş geldin kültürünün Almanya’da çok genç olduğunu” da gösteriyor.
Tutum, katılımcıların nerede yaşadıklarına da bağlı. Örneğin, Doğu Almanya'daki katılımcıların yüzde 83'ü göçün refah devleti için bir yük olduğuna inanıyor. Batıda ise bu oran yüzde 68. Göçün ekonomi üzerindeki etkileri konusunda, Batı'da yaşayanların yüzde 67'si ve Doğu'da yaşayanların yüzde 55’i olumlu düşünüyor.
Bertelsmann Vakfı’nın, Alman toplumunun göç olgusuna bakışını belirlemek için yaptığı kamuoyu araştırması, halkın büyük kısmının göçün yararlarını bildiğini, ancak her iki kişiden birinin daha fazla göç istemediğini ortaya koydu.
Göçün gerekli olduğunu ancak Almanya’nın değerlerine zarar vermemesi gerektiğini savunan Stuttgarter Zeitung:
"Son yıllarda yaşanan deneyimler Almanya’nın göçe muhtaç bir ülke olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Göç, ancak ilk başta onu teşvik eden özgürlükçülük, refah ve işleyen bir sosyal devlet gibi olgulara daha sonra zarar vermediği sürece faydalıdır " yorumunu yapmış.