Almanya'da yaşam pahalanıyor. Bunu herkes hissediyor. Özellikle tüketiciler ve tasarruf sahipleri bunu daha acı hissediyor. Enflasyonun 28 yıldan bu yana en yüksek seviyeye çıkmasıyla bu insanların alım gücü düşüyor ve tasarrufları değer kaybediyor.
Olup bitene daha dikkatli bakalım: Yeni yılla birlikte yükselmeye başlayan enflasyon geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1'e tırmandı. Böylesi bir durum 1993 yılında yaşanmıştı. Böylece geçtiğimiz yılla mukayese edildiğinde enerji fiyatları yüzde 14,3 arttı. Gıda maddeleri de yaklaşık olarak yüzde 5 artışla hissedilir derecede pahalandı.
Enflasyon bir süredir yükselen enerji fiyatları nedeniyle tırmanışa geçti. Pandemi sonrası ekonomik toparlanma nedeniyle artan enerji talebi nedeniyle fiyatlar da yükselişte. Dizel fiyatlarının yüzde 40 artmasıyla transport firmaları taşıma fiyatlarını artırınca, süper marketlerdeki yoğurt fiyatları 2 ile 3 cent pahalandı. Her şey pahalandı. Sadece akaryakıt değil, meyve ve sebze de. Domates fiyatları bir ay öncesine göre yüzde 20 zamlandı.
Gaz fiyatlarında patlama yaşanmasından korkuluyor. Aşırı ucuz faizler, borçlanmanın ucuz kalacağı anlamına geliyor. Tabi ki bunun faturasını alım gücünü kaybeden emekliler, tasarruf sahipleri ve emekçiler ödüyor.
