Bundestag’da CDU/CSU ve SPD’nin oylarıyla kabul edilen düzenleme, yabancıların en az beş yıl ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusu yapabilmesini şart koşuyor.
2024’te Ampel koalisyonu (SPD, Grüne, FDP) tarafından getirilen ve “özel uyum başarısı” gösteren kişilere üç yıl sonra vatandaşlık imkânı tanıyan uygulama böylece rafa kalkmış oldu. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt (CSU) bunu, hızlı vatandaşlığın yasadışı göçü teşvik olabileceği iddiasıyla gerekçelendirdi.
Ancak veriler farklı bir tablo çiziyor. Alman İstatistik Dairesi’ne göre 2024’te vatandaşlığa geçen yaklaşık 290.000 insan arasında “hızlı vatandaşlıktan” yararlananların oranı sadece yüzde 7’de kaldı. Bremen’de yıl boyunca yalnızca altı insan, Bavyera’da ise 78 insan, Berlin’de 573, Baden-Württemberg’de 2024’te 16 insan bu yolla pasaport aldı. Yani uygulamanın pratikte sınırlı bir etkisi oldu.
Yasal değişikliğe göre özellikle genel ikamet süresinin sekiz yıldan beş yıla indirilmesi ve çifte vatandaşlığın artık istisna değil kural hâline gelmesi değişmedi.
Muhalefet ve Yeşiller’den itiraz
Karara muhalefet ve sivil toplumdan tepkiler geldi. Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Polat, düzenlemeyi “entegrasyona ve ekonomiye zarar verecek geri bir adım” olarak nitelendirirken, Sol Parti’den Ferat Koçak, koalisyonu “AfD söylemini meşrulaştırmakla” eleştirdi.
Ekonomi çevrelerinden de uyarılar geldi. İstihdam Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü’nden Herbert Brücker, hızlı vatandaşlığın kaldırılmasının “yüksek nitelikli iş gücü için Almanya’nın cazibesini azaltacağını” söyledi. Kiliseye bağlı Diakonie ise kararı “kaçırılmış bir fırsat” olarak değerlendirdi.
Kalifiye iş gücüne duyulan ihtiyaç artarken, vatandaşlık yolunu daraltan bu adım, siyasetin güvenlik ve entegrasyon kaygılarıyla ekonominin nitelikli göç beklentileri arasındaki çelişkiyi bir kez daha gündeme taşıdı.