Ülkede 2014 yılında bir milyon kişiye yaklaşık 11 bağışçı düşerken, bu rakam AB ortalamasında yaklaşık 20, ABD ise 25 kişiye tekabül ediyor. Uzmanlar bunda, organ naklinde art arda yaşanan skandalların ve insanların erken ölüm korkusunun etkili olduğunu belirtiyor.
Kalp Merkezi‘nde skandal
22 Ağustos 2014 - Berlin'deki Alman Kalp Merkezi’nde sahtekârlık. Berlin savcılığı, kalp nakli için bekleme listesinde sahtekârlık yapıldığı şüphesiyle Alman Kalp Merkezi (DHZB) yetkilileri hakkında soruşturma başlattı. Savcılık sözcüsü Martin Steltner, "bekleme listesindeki belli hastaların kayırıldığına dair iddiaların cinayete teşebbüs suçu kapsamında değerlendirildiğini" söyledi.
Alanında Avrupa'nın önde gelen kurumlarından Alman Kalp Merkezi’nin (DHZB) sözcüsü Barbara Nickolaus, kurum tarafından savcılığa verilen suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldığını açıkladı.
'Klinik şefi 30 hastayı kayırdı' iddiası
İddialar, "Der Tagesspiegel" ve "Berliner Zeitung" gazeteleri tarafından gündeme getirilmişti. Buna göre DHZB'de görevli bir klinik şefi, 2010- 2012 yılları arasında yaklaşık 30 hastaya durumlarının kritik olduğunu belgeleyen belli ilaçlar yazdı. Böylece söz konusu hastaların kalp nakli bekleme listesinde üst sıralara yükselmeleri sağlandı.
Almanya'da yaklaşık 10.700 hasta kalp nakli için bekliyor. Yeterli kalp olmadığı için her 8 saatte bir ölüm yaşanıyor. Bu alanda 2012 yılında ortaya çıkan skandal, bağışçı sayısının gerilemesine neden oldu. 2011'de 1200 olan bağış sayısı, bu yılın temmuz ayına kadar 513'le sınırlı kaldı.
