Son verilere göre, 2022’de halkın yüzde 51,8’i bu kiliselere üye değilken, 2011’de ise bu oran yüzde 40,9 idi. Katolik Kilisesi'ne üye oranı yüzde 25,1’e, Protestan Kilisesi’ne üye oranı ise yüzde 23,1’e düştü.
Son yıllarda özellikle cinsel istismar ve şiddet vakaları nedeniyle, Katolik Kilisesi’nden ayrılmalar arttı. 2023 yılında yaklaşık 400.000 insan Katolik Kilisesi’nden ayrılırken, Protestan Kilisesi’nde bu sayı 380.000 bin civarındaydı. Ayrıca, Katolik Kilisesi’nin eşcinselliğe karşı tutumu da ayrılmaların bir diğer nedeni olarak gösterildi.
Halle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Michael Domsgen, özellikle doğu Almanya’da kiliseye üye olmayanların sayısının yüksek olduğunu, bu durumun geçmişteki kilise karşıtı politikalardan kaynaklandığını belirtti. Bununla birlikte, batıya göre doğu eyaletlerinde kiliselerden ayrılmaların daha az olduğunu söyledi. Prof. Domsgen, bireyselleşme ve toplumun çoğulculaşmasının, kiliseler ve diğer derneklerde de üye kaybına yol açtığını vurguladı.
Paderborn Katolik Yüksek Okulu’ndan Prof. Marc Breuer, sekülerleşme ve modernleşme süreçlerinin, kiliselerdeki üye kaybını açıklayan temel faktörler olduğunu ifade etti. 19. yüzyıldan itibaren başlayan bu süreçler, dinin artık kişisel bir tercih haline gelmesine neden oldu.
Prof. Breuer, 1870’den itibaren kilise üyeliğinden ayrılmanın mümkün olduğunu, daha önce bunun hukuksal olarak mümkün olmadığını belirtti.