Firmalar, her yıl boş kalan eğitim yerlerini “uygun aday bulunamadı” şeklinde yorumlarken, suç çoğu zaman gençlere atılıyor. Şirketler, adayların “asgari şartları” karşılayamadığını, dayanıklı olmadıklarını, yeterli Almanca bilmediklerini veya basit hesapları yapamadıklarını söylüyor. Bertelsmann Vakfı’nın “Eğitim Perspektifleri 2025” araştırması ise, özellikle düşük okul diplomasına sahip gençlerin sunulan pozisyonların çoğunu kendileri için uygun görmediklerini ortaya koyuyor. Göçmen geçmişi olan gençler ise bu durumdan en fazla etkilenen grup.
Eğitim ve iş hayatına dezavantajlı koşullarda başlayan gençlerin, bu durumun nesiller boyunca devam etmesine neden olduğunu belirten uzmanlar, düşük ücretlerin ve zor koşulların sistemin sürdürülebilirliği için bilinçli şekilde korunduğunu vurguluyor. Niteliksiz işçiler, aynı işi yapan uzmanlardan daha az ücret alması nedeniyle firmaların eğitim vermesini engelliyor.
Bu yıl Almanya’da 182 binin üzerinde eğitim yeri boş kalırken, 140 bin genç ise eğitim yeri bulamadı. Berlin’de 13.700 eğitim yerinden yaklaşık 4.550’si boş kaldı, Kuzey Ren-Vestfalya’da ise 24.848 pozisyon doldurulamadı.
Uzmanlar, sistemin sadece küçük bir kısmının eğitim verdiğini ve gençlerin çoğunun fazla mesai ve meslekle ilgisi olmayan işler yapmak zorunda bırakıldığını belirtiyor. Yine de meslek diploması alanlar iş piyasasında avantaj elde edebiliyor; ancak 3,6 milyon rakip arasında herkes başarıya ulaşamıyor.