Koalisyon ortağı SPD’ye yakın Friedrich-Ebert Vakfı tarafından hazırlanan “Toplumun Orta Sınıfı 2024/25” adlı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 79’u kendisini “demokrat” olarak tanımlıyor. Ancak yalnızca yüzde 52’si Alman demokrasisinin “iyi işlediğini” düşünüyor. 2018’de bu oran yüzde 65’ti.
Kurumlara duyulan güven de son yıllarda ciddi biçimde azaldı. 2021’de devlet kurumlarına güvenmediğini söyleyenlerin oranı yüzde 6 iken, 2024’te bu oran yüzde 18’e yükseldi.
Katılımcıların yüzde 88’i demokraside herkesin onuru ve eşitliğinin temel değer olduğunu savunurken; yaklaşık yüzde 11’i ise azınlıkların temel haklarının korunmasına karşı çıkıyor.
Gençler arasında aşırı sağ eğilimler
Araştırma, özellikle 18-34 yaş arası gençler arasında aşırı sağ eğilimlerin daha yüksek olduğunu, bu yaş grubunda oranların yüzde 6,8’e çıktığını ortaya çıkardı.
Katılımcıların yüzde 70’i artan aşırı sağ eğilimleri ülke için bir tehdit olarak görürken, yüzde 22’si bu tehlikeyi “abartılı” buluyor ya da “önemsiz” olarak değerlendiriyor.
Orta sınıfta nefret söylemi artıyor
Araştırmaya göre, kendisini demokrat olarak tanımlayan orta sınıf içinde bile antidemokratik ve ayrımcı söylemler giderek normalleşiyor. Katılımcıların yüzde 30’u sığınmacılara, yüzde 36’sı ise uzun süre işsiz kalanlara karşı olumsuz görüş bildiriyor.
İsrail karşıtı antisemitik tutumlarda da artış gözleniyor. Katılımcıların yüzde 10’u antisemitik ifadeleri açıkça onaylarken, yüzde 30’a yakını bu görüşlere kısmen katıldığını belirtiyor. Böylece antisemitik düşünceleri “tamamen veya kısmen” paylaşanların oranı yüzde 39’a ulaştı.
Ayrımcı tutumlar yeniden güç kazanıyor
Alman Hükümeti’nin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman, “Toplumun çoğunluğu aşırı sağcılığı reddediyor, ancak ayrımcı tutumlar yeniden güç kazanıyor.” uyarısında bulundu.
Araştırma, Almanya’da demokratik değerlere olan inancın sürmesine rağmen, toplumda derinleşen bir güvensizlik hissine işaret ediyor