Klinikler ise personelden anında eksiksiz hizmet talep ediyor. Bu durum, hem çalışanları hem de hastaları ciddi şekilde zorluyor.
Uzun yıllar kiralık hemşire ve gazeteci olarak çalışmış adını değiştirerek Junge Welt gazetesine konuşan Paulina Kinon, yaşanan krizi gözler önüne seriyor:
“Bazen hastanede bir hasta yatıyor ve sorumlu hemşire, gerekli malzemelerin nerede olduğunu bilmiyor. Leasing hemşireleri için bu durum günlük rutinin bir parçası. Her gün başka bir yerde çalışıyorsanız, her kliniğin düzenini ezberlemeniz mümkün değil.”
Kinon, yeni bir kliniğe geldiğinde çoğu zaman yetersiz bir oryantasyon alındığını belirtiyor:
“Bazen sadece beş dakikalık kısa bir tur yapılır ya da hiç yapılmaz. Meslektaşlarımızın zamanı sınırlı; onların suçu değil. Ama acil durumlarda, örneğin defibrilatörü bulmanız gerektiğinde bile aramak zorunda kalıyorsunuz. Bu tam bir felaket.”
Kiralık hemşirelerin (Leasingpflegekräfte ) hastalarla doğrudan ve hızla ilgilenmesi gerekiyor:
“Teslimat anında hemen işe başlıyoruz. ‘Sana önce standartları anlatayım’ gibi bir durum yok. Evrak olarak verilse bile, okumaya zaman yok. Var sayılan şey, sanki tamamen alışkınmışız gibi hareket etmek.”
Kinon, yüksek hasta sayıları nedeniyle kaliteli bakım sağlamanın neredeyse imkânsız olduğunu ifade ediyor:
“Nöbetlerde bazen 35 hastaya bakmak zorunda kaldık. Geceleri hastaların pozisyonlarını değiştirmek, inkontinans malzemelerini uygulamak gerekiyor. Bu koşullarda uygun bakım sağlamak mümkün değil. Her gün işe gelip yeterli bakım verememek çok zorlayıcı.”
Hastaların bu durumdan etkilenip etkilenmediği sorulduğunda Kinon şunları söylüyor:
“Baştan kiralık hemşire olduğumu belirtiyorum. ‘Bugün biraz bekleyebilirsiniz, elimizden geleni yapıyoruz’ diyorum. Ama hastalar bunu düşünmek zorunda olmamalı. Zaten hasta, ağrılı ve huzursuz. Frustrasyonları son derece haklı.”
Paulina Kinon, Almanya’daki hemşirelik (Bakım personeli) krizinin uzun süredir çözülemediğine dikkat çekiyor:
“Sorunları gizlemeye çalışabilirsiniz, ama uzun vadede bu mümkün değil. Her nöbette farklı birinin gelmesiyle durum daha da kötüleşiyor. Ne annem 35 yılda ne de ben çalışma süremde ciddi bir iyileşme gördüm.”
Almanya’daki hemşirelik krizinin, hastaların güvenliği ve bakım kalitesi üzerinde ciddi etkileri olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
