Alman Katolikler Merkez Konseyi Başkanı Thomas Sternberg, kilise mensubu din adamlarının davranışının "kesinlikle affedilemez” olduğunu belirterek, olayları Almanya’nın “yakın tarihindeki karanlık bir gölge” olarak değerlendirdi.
Hannover Protestan Kilisesi Piskoposu Ralf Meister de istismar vakalarının nedenlerinin araştırılması gerektiğini söyledi. Böylece Meister doğruya işaret eden tek Piskopos oldu: Psikolojik ve psikiyatrik klinik araştırmalar, dünün kurbanlarının bugünün failleri olduğunu gösteriyor. Yani, çocukluğunda tecavüze uğramış kişiler.
Çocuklara cinsel tecavüzde bulunma olayları Katolik kilisesi gibi dini bir kuruluşta yaşanmış olması nedeniyle medyanın gündemine giriyor.
Erkek ve kız çocuklarına uygulanan cinsel taciz olaylarının sayısı 2015 yılında 14.395 olarak belirlenmişti. Bu da her gün 40 çocuğun cinsel olarak kullanıldığı anlamına geliyor. Bunların sadece bilinenlerden ibaret olduğu unutulmamalı. Almaya Çocuklara Yardım kuruluşu Başkanı Rainer Becker’in, “bu durumla karşılaşan tek bir çocuk bile fazla” uyarısını hatırlayalım.
Sorunun çözümünü “Yargılanmalı”, “cezalandırılmalı” gibi polisiye önlemlerde görenlerin sesi yükselmeye devam ediyor. Çocuklara tecavüz sayısının açıklanması, failin cezalandırıldığı anlamına geliyor. Çocuk istismarı, seksüel kullanma, şiddet 1960’lı yıllarda da yaklaşık aynıydı. Artık şu anlaşılmalı ki, cezalandırmalarla bu iş çözülemiyor. Ne demiştik, dünün kurbanları bugünün failleri oluyor. Korku üreten, rekabetçi, yasakçı bir sistemin içinde çocuklara, kadınlara tecavüzün engellenemeyeceği her yıl açıklanan raporlarla kanıtlanıyor.
Yeniden haberimize dönelim. SPD meclis grubu Kilise ve Dini Cemaatler Sorumlusu Lars Castellucci, "Sadece öfkelenmenin ne mağdurlara faydası var ne de bu tür olayların üstesinden nasıl gelineceği ve engelleneceği konusunda bir plan yapılmasına katkı sağlıyor” dedi. SPD’li politikacı kiliselerdeki istismar vakalarına ilişkin bir tartışma başlatılmasını istedi.
Alman Piskoposlar Konseyi tarafından hazırlatılan raporun tamamı bugün piskoposların Fulda’da yaptığı toplantıda açıklandı.
Spiegel ve Zeit'da yer alan haberlere göre raporda, istismara uğrayanların yüzde 62,8'inin erkek, yüzde 34,9’unun kız olduğu belirtildi. İstismara uğrayanların yarısından fazlasının olay sırasında en fazla 13 yaşında olduğuna dikkat çekildi.Rapor için Almanya’da bulunan 27 piskoposluğa ait 38.000 civarında dosya incelendi. Zeit gazetesi uzmanların bazı vakalarda "dosyalarda manipülasyon yapıldığına dair açık işaretler” bulunduğunu yazdı. Spiegel'in haberinde ise bazı vakalarda, istismarda bulunanların dosyaları "yok ettiği veya manipüle ettiği” belirtildi.
Psikiyatri, gerontoloji ve kriminoloji alanında çalışan uzmanlar tarafından incelenen dosyalara göre 566.000 din adamı hakkında istismarda bulundukları gerekçesiyle kilise bünyesinde soruşturma yapıldı ve bunların dörtte birinde din adamına yönelik herhangi bir yaptırımda bulunulmadı. Rapora göre, istismarda bulunan din adamları sıklıkla başka kiliselere tayin edildi.
